| 
       
		7. ÇUKUROVA KİTAP 
		FUARI  
		Oğlu Işık Öğütçü'yle, doğumunun 100. yılında Orhan Kemal üstüne 
		 
		
		'Bu toprağın suyunu 
		içti'  
		
		ASLI ULUŞAHİN 
		ADANA - 19 Ocak'a kadar sürecek 7. Çukurova Kitap Fuarı'nda, Adana 
		Ceyhan doğumlu yazar Orhan Kemal'in 100. yaşı bir dizi etkinlikle 
		kutlanıyor. Oğlu Işık Öğütçü, etkinliklerin hem konuğu hem de ev 
		sahibi.  
		Öğütçü'ye, Orhan Kemal'i memleketinde anmanın neler hissettirdiğini 
		soruyorum: "Babamın 56 yıllık yaşamının 37 yılı bu bölgede geçti. Acı 
		tatlı birçok olay burada gerçekleşti, annemle tanıştı, evlendiler, 
		buradaki fabrikada çalıştı. Bu toprağın suyunu içti, insanlarını 
		anlattı. Tabii ki Mehmet Raşit Öğütçü ileride Orhan Kemal olacağını 
		bilmiyordu ama işte Adana'dan böyle büyük bir sanatçı çıktı." Öğütçü, 
		sadece kitap fuarında düzenlenmesine katkıda bulunduğu etkinliklerle 
		değil, pek çok çalışmayla Orhan Kemal'in yeni kuşaklarca tanınması için 
		uğraş veriyor.  
		"Ben bunu büyük Türk halkı için yapıyorum" diyor Öğütçü: "Evet, genetik 
		olarak o benim babam. 13 yaşında babasız kalmam da büyük bir gerçek. Ama 
		ben Orhan Kemal'i sahiplenmiyorum, onu kurumlarıyla, kişileriyle 
		toplumun sahiplenmesi lazım. Orhan Kemal her şeyden önce kültür 
		değerimiz. Pek çok değerli sanatçı unutulup gidiyor. Babam ben olmasam 
		da unutulmayacak, mutlaka yaşayacaktır. Ama çalışmalarım onu biraz daha 
		görünür kıldıysa ne mutlu." Işık Öğütçü, Orhan Kemal'in 1961 yılında 
		"Büyük Gazete" dergisinde tefrika ettiği "Uçurum" romanını kitap haline 
		getirdi ve roman, Everest Yayınları'nca basılarak, ilk kez 7. Çukurova 
		Kitap Fuarı'nda okuyucuyla buluştu.  
		"Babamın böyle hoşlukları var" diye anlatıyor Öğütçü: "2011'de de yine 
		kaybolan, unutulan bir kitabını bulmuştum, 'Yüz Karası' adıyla 
		yayımlandı. 2013'ün başında da büyük bir tesadüfle bu romana ulaştım. 
		Romanın edebi değerini işin uzmanlarına bırakıyorum ama yazarın 
		külliyatı içinde önemli bir metin. Ayrıca bu kitapta Orhan Kemal'in 
		yaptığı röportaj serisi var. Çok çocuklu aileler, Türk sinemasıyla 
		ilgili, hayat kadınlarıyla ilgili röportajlar var ve bunlar ilk kez 
		kamuoyuyla paylaşılıyor." Öğütçü'ye, babası ve Adana ile buluşan bir 
		anısı olup olmadığını soruyorum fuarda sohbet ederken. Çocukluk 
		anekdotlarıyla annesinden dinlediklerini birleştirdiği zaman zihninde 
		yakaladığı bir anıyı paylaşıyor.  
		"Babam hapisteyken 1938 - 40 süreçlerinde, Adana'da yaşıyorlar o zaman, 
		annem evimizin taşlandığını söylerdi.  
		Orhan Kemal'in fikir suçundan içeri girmesi o dönemde yanlış 
		yorumlanıyor, insanları değişik düşüncelere yönlendiriyor. Evimiz 
		taşlanıyor. Tabii bunu bütün Adana'ya mal etmemek lazım." "Ne güzel ki 
		şimdi alkışlıyorlar" diyor Öğütçü, "sadece Adana değil, artık bütün 
		Türkiye Orhan Kemal'i kucaklıyor ve bundan gurur duyuyorum."  
		 
		 
  
		   |