MAZLUM 
								VESEK
								
								ESERLERİYLE EDEBİYATIMIZA NEFES VE RENK VEREN 
								USTA YAZARIMIZ ORHAN KEMAL’İ, OĞLU IŞIK ÖĞÜTÇÜ 
								İLE KONUŞTUK.
								 
								
								Işık Bey, sizi tanıyabilir miyiz?
								1 Kasım 1957 tarihinde İstanbul’da dünyaya 
								geldim. Babam edebiyatımızın öncü yazarlarından 
								Orhan Kemal, dedem ilk T.B.M.M.’de Kastamonu 
								Milletvekili olarak görev yapan hukukçu 
								Abdülkadir Kemali Bey’dir. 1970 yılında ortaokul 
								birinci sınıftayken babamı kaybettim. 1982 
								yılında İstanbul Teknik Üniversitesi, 
								Kimya-Metalurji Fakültesi’nden kimya mühendisi 
								olarak mezun oldum. 2000 yılında İstanbul 
								Cihangir’de Orhan Kemal Müzesi’ni açtım. O 
								tarihten itibaren de benim araştırmacı yazarlık 
								serüvenim başlamış oldu. “Yazmak Doludizgin”, 
								“Abdülkadir Kemali Bey’in Anıları”, “Önemli Not” 
								ve “Zamana Karşı Orhan Kemal” kitaplarını 
								yayımladım. Orhan Kemal’in “Nazım Hikmet’le 3,5 
								Yıl” ve “Arkadaş Islıkları” adlı eserlerini 
								tiyatroya uyarladım.
								
								Orhan Kemal Müzesi’nin kapsamı hakkında bilgi 
								verir misiniz?
								Orhan Kemal Türk edebiyatının önemli 
								isimlerinden biri. Orhan Kemal Müzesi de ona 
								yakışan, dünya üzerindeki yazar müzelerine 
								benzeyen bir müze ev. Burada yazarımızın tüm 
								özel eşyaları, ilk baskı kitapları, Nazım 
								Hikmet’in mektubu, çalışma odası, daktilosu, 
								fotoğrafları kronolojik bir sıralama ile 
								ziyaretçilere sunulmakta. Müzede Abdülkadir 
								Kemali Bey ile ilgili bölümümüzde, onun İstiklal 
								Madalyası, Nazım Hikmet tarafından yapılan yağlı 
								boya portresi, T.B.M.M. tarafından verilen 
								mavzeri, okuduğu yüz yıllık Kur’an-ı Kerim’i yer 
								almakta.
								
								Babanızın eserleri sizde nasıl duygular 
								uyandırır?
								Kitaplarında kendi hayatımızı gördüğüm gibi 
								Türkiye’nin sosyolojik, tarihsel, ekonomik 
								gelişimini de görüyorum. Gerçek anlamda 
								insanımızın duygusunu, davranışını, 
								reaksiyonlarını yani insanımızı her yönüyle 
								anlatma başarısını göstermiş. Onun eserleri 
								insanımızın bu topraklardaki görkemli macerasını 
								yansıtır. Bu bağlamda bütün kitapları benim için 
								duygu yüklüdür. Yurdumu onun eserlerinde 
								dolaştım, insanımı tanıdım. Onlarla güldüm, 
								onlarla üzüldüm ve ağladım.
								
								Babanızla ilgili sizde iz bırakan bir anıyı 
								paylaşır mısınız?
								“Kuş getirdi” diyerek yatağının üzerine 
								koyduğu gofreti nefes almadan yiyişimi hiç 
								unutamam.
								
								2014’te Orhan Kemal’in 100. Doğum Yılı için 
								yapılacak özel çalışmalar nelerdir?
								Onun 100. yaşını ülkemizin her insanın ve 
								kurumunun coşkulu şekilde kutlaması için Kültür 
								Bakanlığı’nın bu çalışmalarda öncülük edeceğine 
								inanıyorum. 100. yaşında anlamlı olacağına 
								inandığım, Adana’da kurulan “Bilim ve Teknoloji 
								Üniversitesi”ne Orhan Kemal adının verilmesidir. 
								Bu vesileyle tüm okuyucularınıza, Orhan Kemal’i 
								okuyarak yeniden keşfetmelerini tavsiye ederim.