| 
			 
			Ünlü yazar Orhan Kemal’in oğlu Işık ÖĞÜTÇÜ, Rize 
			Üniversitesi’nde babasının hayatı ve eserlerini anlattı. 
			
			Üniversitemiz Kültür ve Edebiyat Kulübü “Kültür ve Edebiyat 
			Saati” kapsamında, “Orhan Kemal: Kültür Mirasımız, Hayatı ve 
			Eserleri” adlı program düzenledi. Programa konuşmacı olarak Orhan 
			Kemal’in oğlu Işık ÖĞÜTÇÜ katıldı. 
			
			Son zamanlarda düzenlenen bilimsel, sosyal ve kültürel 
			faaliyetlerle adını sıkça duyuran üniversitemiz, bu kez dünyaca ünlü 
			yazar Orhan Kemal’i andı. 
			
			Rize Üniversitesi Sosyal Tesislerindeki programa Türk Dili ve 
			Edebiyatı ile Tarih Bölümü öğrencileri yoğun ilgi gösterdi. Işık 
			ÖĞÜTÇÜ konuşmasında; babası Orhan Kemal’İn insanlara olan 
			sevgisinden bahsetti ve hayat hikayesini anlattı. Orhan Kemal’in 
			eserlerini hangi zor şartlarda yazdığına vurgu yaptı, yaşadığı 
			dönemin edebiyat muhitlerinden söz etti. Işık ÖĞÜTÇÜ konuşmasını 
			Orhan Kemal’in “Laf lafı, laf tütün tabakasını açar derler, tütün 
			tabakası açılınca uzun uzun konuşmak lazım, ama
			 
			yerimiz müsait değil.” sözleri ile tamamladı. 
			
			Orhan Kemal; 15 Eylül 1914’te Adana’nın Ceyhan ilçesinde doğdu, 2 
			Haziran 1970′te yaşamını yitirdi. Asıl ismi Mehmet Raşit Öğütçü olan 
			Orhan Kemal, toplumsal gerçekçi romanın usta kalemi, öykü ve roman 
			yazarıdır. İlk Büyük Millet Meclisi’nde Kastamonu Mebusu olan ve 
			seçildiği Adalet Bakanlığı’ndan 3 gün sonra istifa ettirilip 
			nerdeyse tüm İstiklal Mahkemeleri’nde yargılanan Abdülkadir Kemali 
			Bey’in oğludur. Babasının 1930’da Ahali Cumhuriyet Fırkası’nı kurmak 
			ve gazete çıkarmak yüzünden öldürülme korkusuyla Suriye’ye geçmesi 
			üzerine, ortaokul son sınıfta öğrenimini yarıda bırakmak zorunda 
			kaldı ve bir süre Suriye ve Lübnan’da yaşadı. 1932’de Adana’ya 
			döndü. İşçilik, ambar memurluğu, dokumacılık ve katiplik yaptı. 
			1939′da ilk şiirlerini de yazdığı askerliği esnasında, komünizm 
			propagandası yapmak suçlamasıyla 5 yıl hapis cezası aldı. Kayseri, 
			Adana ve Bursa cezaevlerinde yattı. Bursa Cezaevi’nde Nâzım 
			Hikmet’le tanışması yaşamının ve yazarlığının dönüm noktası oldu. 
			1943′te salıverildikten sonra Adana’ya döndü. Amelelik, sebze 
			nakliyeciliği, Adana Verem Savaş Derneği’nde katiplik yaptı. 1951’de 
			İstanbul’a yerleşti, hayatını yazılarıyla kazandı. 1966′da bir 
			lokantadaki konuşmasında komünizm propagandası yaptığı suçlamasıyla 
			yargılandı, beraat etti. Yaşamının son döneminde Bulgaristan ve 
			Romanya Yazarlar Birliği’nin davetlisi olarak, daha çok da tedavi 
			amacıyla Soyfa’ya gitti. 2 Haziran 1970’te Sofya’da tedavi edildiği 
			hastanede beyin kanamasından öldü. İstanbul’da Zincirlikuyu 
			Mezarlığı’nda toprağa verildi. 
			
			İki saat süren programın ilk kısmı Işık ÖĞÜTÇÜ’nün konuşması, ikinci 
			kısmı ise katılımcılar ile soru-cevap şeklinde geçti. Programa 
			Üniversitemiz Fen Edebiyat Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Ali 
			BİLGİN, Türk Dili ve Edebiyatı Bölüm Başkanı Doç. Dr. Hasan Ali 
			ESİR, Türk Dili ve Edebiyatı ile Tarih Bölümü Öğretim Elemanları, 
			üniversite idari personeli ve çok sayıda öğrenci katıldı. Program 
			sonunda Doç. Dr. İhsan SAFİ tarafından Işık ÖĞÜTÇÜ’ye üniversitemizi 
			simgeleyen plaket takdim edildi. 
			
				
					| 
					
					Işık Öğütçü Rize Üniversitesi'nin konuğu idi. 7.3.2012 | 
				 
				
				
					| 
					
					 | 
				 
				
				
					 | 
				 
				
					 | 
				 
			 
			  
			   |