"Eğer ben de O'nu oğluma karı yaptırırsam bana 
								da Saime (romanda 'Hacer') demesinler." 6-7 
								yaşlarında bir torunu var ama hâlâ Nazan'ı 
								gelini olarak kabullenememiş. Üstelik 'El Kızı' 
								diye suçluyor. Bir zamanlar kendisinin de 'El 
								Kızı' olduğunu unutarak.
								
								
Aynı 
								adlı romandan (1955/60) (Orhan Kemal) (2000-12. 
								Basım) (Tekin Yayınevi) yapılan bir Yeşilçam 
								uyarlaması. Nisan-Mayıs aylarında çekilen film 
								10 Ekim 1966, Pazartesi günü İnci, Lâle, Levent, 
								Bulvar, Kulüp, Atlantik, Özen, (Bakırköy) Yeni 
								sinemalarında gösterime girmiş. Film ve kitabın 
								adı 'El Kızı' ama yazım kılavuzunda 'Elkızı'. 97 
								buçuk dakikalık filmin 15 dakikası şarkı, türkü, 
								oyun havası. Sami'nin '34 AP 811' plakalı 
								'Chevrolet'sini 'Kendini Arayan Adam'da (1963) 
								İstanbul Emniyet Müdürlüğü İkinci Başkomiseri 
								Rıfkı; 'Yakut Gözlü Kedi'de (1966) Gangsterler; 
								'Seninle Düştüm Dile'de (1969) Şakir 
								kullanıyordu. 
								
								Mazhar, karısı için 'zümrüt (kitapta 'elmas') 
								taşlı' bir yüzük alır. Kuyumcu "Emin olun son 
								derece kıymetlidir. Ta bilmem kaç sene evvel 
								sultanlar giderken Yahudi bir tefecide kalmış. 
								Tefeci ölmüş, çocuklarına, çocukları da..." 
								demişti. Çeşitli maceralardan sonra Haldun'un 
								nişanlısı Nermin'in parmağında istirahata 
								çekilir. Filmde Nazan, Nesrin, Neriman, Nermin, 
								Naciye gibi 'N' ile başlayan o kadar çok isim 
								kullanılmış ki bir müddet sonra kim kimdir 
								şaşırıyoruz. Mazhar'ın yardımcısı rolündeki 
								Nejat Saydam filmin bir sürprizi. Ahmet'in 
								Naciye ile akrabalığı çelişkili. Bir sahnede 
								'amcasının oğlu', diğerinde 'erkek kardeşi'. 
								Sadettin Erbil, 'Dişi Düşman'daki (1966) Toni 
								benzeri bir rol çıkarmış. Sondaki Garson-Vahit 
								Volkan'la adlarının aynı olması karışıklığa 
								neden oluyor. İç mekân ev çekimleri Armatör Suat 
								Sadıkoğlu'nun Ortaköy'deki yalısında yapılmış. 
								Nazan'ın çalıştığı son gazinoyu 'Vesikalı 
								Yarim'de (1968) 'Şen Saz' olarak tekrar 
								göreceğiz. Yeşilçam bu tip melodramlarda, 
								seyircinin biraz soluklanması için 
								komedyenlerden yararlanır. 'El Kızı'nda ise 
								gerginlikten kurtulduğumuz iki bölüm var sadece. 
								İlkinde Nazan, gazino patronunu yerden yere 
								vurduktan sonra Nesrin'in yerine sahneye 
								çıkacağını söylüyor. Güç bela yerden kalkan 
								Feridun Çölgeçen "Eğer şarkın da kavgan 
								gibiyse..." diyebiliyor ancak. İkincisinde, 
								Nermin, Haldun'la olan randevusuna 5 dakika geç 
								gelecekmiş. Nedeni; "Kızlar, daima, erkekleri 
								bekletmeliymiş."
								
								Romandaki Nazan'ın annesi apandisitten ölmüş. 
								Kızını ablasına bırakmış. Babası ise bir harpte 
								şehit düşmüş.
								
								Naciye'nin kocasının ismi 17. sayfada 'Nuri'; 74 
								ve sonrasında 'Rıza'.
								
								'Lafçı kadın' Saime rolündeki Cahide Sonku 
								gelinleri için söylemedik laf bırakmıyor; 
								"Çorabı düşük, pasaklı, pis, Süleymaniye'nin 
								yarım pabuçlusu, donyağı, alt tabakadan gelme, 
								hizmetçi ruhlu, el kızı, bar kızı." Romandaki 
								Hacer ise Nazan'a 'orospu', oğluna 'deyyus' 
								diyebiliyor. Masal cadısı gibi. "İyisi mi olur? 
								Kaynana değil mi, gözü çıksın." Nazan'ı 
								sepetlemede başarılı ama Jale gelince sepetlenen 
								kendisiydi. Yine romandan 'Eşek Dili Büyüsü'nün 
								ne işe yaradığını öğreniyoruz. Kime yazılırsa 
								'eşek gibi olur çekilen tarafa gidermiş'. Erkeği 
								bağlamak için birebirmiş.
								
								İstanbul Verem Savaş Derneği'nin iki levhası 
								var. Birinde 'Erenköy Sanatoryomu'; Diğerinde 
								'Erenköy Aeryumu' yazılı.
								
								Ekrem Bora, Mazhar rolünde yine çok başarılı. 
								Filmdeki hastalıktan, romandaki 'bir tarla 
								keşfinden dönerken kazada ölmüş'. Üzerinden 
								geçtiği köprü yıkılınca 1500 metreden nehre 
								düşmüş. Köprüyü tutan ahşap ayaklarda testere 
								izi var.
								
								Türkan Şoray buradaki bazı giysileri başka 
								filmlerde kullanmıştı.
								
								Mazhar'ın olduğu sahnedeki elbiseyi 'Sana Layık 
								Değilim'de (1966) "Söz verdi. 10 güne kadar 
								nikâhımız olacak" derken; Hediye yüzük 
								sahnesindeki entariyi 'Kenarın Dilberi'nde 
								(1966) "Ali! Hani hasta kadın var ya O'nun oğlu" 
								derken; Saime'nin zorla içki içirdiği sahnedeki 
								kıyafeti 'Siyah Gül'de (1966) "Bir gün dönmüş 
								baba. Sarılmışlar. Uzun uzun sarılmışlar" dediği 
								sahnede; Saime'den "Koca almayı bilmişsin ama 
								kocana layık karı olmayı öğrenememişsin" azarını 
								işitirkenki entari 3 filmde ['Meyhane Gülü'nde 
								(1966) Jenerikten sonra, 'Meleklerin 
								İntikamı'nda (1966) "Babana ders çalışmaya 
								gittiğini söyledim" derken, 'Kelepçeli Melek'te 
								(1967) "Acaba 20 sene sonra bana aynı sözleri 
								söyler misin" derken]; Evde, Strauss valsi ile 
								dans ederkenki elbiseyi 'Sürtük'de (1965) '34 EY 
								854' plakalı arabayken giymişti.
								
								Çolpan İlhan da Nazan'a bira içirirkenki kazak 
								ve kolyeyi 'Siyah Gül'de (1966) "Ben, başına bir 
								kaza gelmesinden korkuyorum" dediği sahnede 
								giyiyordu.
								
								Filmdeki melodiler.
								
								Jenerikte (8 saniye) 'Fascination' (1932) (Fermo 
								Dante Marchetti) ve 'Mantovani Film Encores Vol. 
								2' albümündeki (1957) 'April Love' (1957) (Sammy 
								Fain / Paul Francis Webster) var.
								
								'A Streetcar Named Desire'deki (1951) (Alex 
								North) 'Main Title' Saime Hanım "Oğlum! Ne 
								yapıyorsunuz içerde güpegündüz" derken; 'Jenerik 
								müziği' içki içen Nazan "Bir zamanlar her şeyimi 
								bunun yüzünden kaybetmişti. Şimdi damarlarımda 
								sadece bir sıcaklık dolaşıyor" derken.
								
								'Si minör 6 Numaralı Senfoni, Op. 74 
								(Pathetique); IV. Adagio Lamentoso-Andante' 
								(1893) (Pyotr Ilyich Tchaikovsky) Saime'nin 
								oğlunu "Elinin körü oldu, defol" diye kovması 
								dâhil 7 sahnede.
								
								Mazhar'ın Ceylan Bar'a ilk gelişinde 'Azize' 
								(Suat Sayın) duyuluyor.
								
								'Kadifeden Kesesi' Üç sarhoş sondaki gazinoda 
								olay çıkarmadan önce.
								
								Fausto Papetti'nin '1a Raccolta' (1960) 
								albümündeki 'Scandalo al Sole / A Summer Place' 
								(1959) (Max Steiner) Mazhar ve Jale dans 
								ederken; 'Nessuno al Mondo' (1959) (Art Crafer / 
								Jimmy Nebb) Öpüşüp şampanya içerlerken.
								
								'Rosen Aus Dem Süden, Op. 338' (1880) (Johann 
								Strauss) Kocasını bekleyen Nazan radyodaki 
								melodi ile dans ederken.
								
								'Dead Ringer'daki (1964) (André Previn) 'Main 
								Title' Kurt Celâl ve İhsan, Nazan'a 
								saldırırlarken; 'The Morgue' Saime'nin zorla 
								içki içirmesi dâhil 3 sahnede; 'The Police is 
								Waiting' Jale'nin kaynanasını evden göndermesi 
								dâhil 2 sahnede.
								
								Teo Macero and Bob Prince'in "What's New" 
								albümündeki (1956) 'Avakianas Brasileinas' 
								Ahmet, baygın Nazan'ı yatağa götürürken.
								
								'Mondo Cane'deki (1963) "L'isola Maladetta" 
								(Nino Oliviero / Riz Ortolani) "Bana kötülük 
								yapan hiçbir kimseye beddua etmedim" derken.
								
								Edgard Varése'nin 'Octandre' albümündeki (1923) 
								'Assez Lent' ve Gil Evans Orchestra'nın 'Out of 
								the Cool' uzunçalarındaki (1961) 'La Nevada' 
								(Gil Evans) Naciye'nin garsonu Nazan'ı takip 
								ederken.
								
								Filmdeki şarkılar: "Gel güzelim sevdalım//Kalbi 
								sana bağladım" (İbrahim Özaral); 'Viran Olan 
								Kalbimde Sevgilimi Özlerim' (Ali Erköse / 
								Müzehher Güyer); "Kimseye inanma aldanma 
								kanma//Bu yalancı bir rüyadır" (İbrahim Özaral); 
								"Gel hatırla sevgilindim gel//Yalnız seninim 
								dediğin günleri hatırla" (İbrahim Özaral); 
								'Ümitsiz Bir Bekleyiş Hasreti Var İçimde' (İki 
								kez) (Ali Erköse / Müzehher Güyer).
								
								'Rıza' olarak izlediğimiz Zeki Dinçsoy, 'Buruk 
								Acı'da (1969) Avni rolündeydi. Pek çok tiyatro 
								eserinde sahneye çıkmış. 'Çemberler' (1958) 
								(Gençlik Tiyatrosu) (Çetin Altan); 'Ferhat ile 
								Şirin' (1965) (Nazım Hikmet) (Gülriz 
								Sururi-Engin Cezzar Tiyatrosu) ('Münadi' 
								rolünde); 'Palto' (Gogol) (Gülriz Sururi-Engin 
								Cezzar Tiyatrosu) ('Emniyet Müdürü Stepan 
								Varlomodiç Rondin' rolünde); 'Aykırı' (1967) 
								(Aydın Engin) (Gülriz Sururi-Engin Cezzar 
								Tiyatrosu) ('Hacı Yusuf' rolünde); 'Kurban' 
								(1967) (Güngör Dilmen Kalyoncu) (Gülriz 
								Sururi-Engin Cezzar Tiyatrosu) ('Muhtar' 
								rolünde); 'Teyzeler Karıştı' (1970) (Brandon 
								Thomas) (Çeviren Refik Erduran) (Ayfer Feray 
								Tiyatrosu); 'Ramazan Geldi Hoş Geldi' (1972) 
								(Ersan Uysal).
								
								Nazan'ı Jeyan Mahfi Ayral; Mazhar'ı Sadettin 
								Erbil; Haldun'u Erdoğan Esenboğa; Nesrin'i 
								Nedret Güvenç; Çocuk Haldun'u Birsen Kaplangı; 
								Feridun Çölgeçen'i Rıza Tüzün; Saime'yi Sacide 
								Toroğlu; Sami'yi Süha Doğan seslendirmiş.
								
								Aliye-Nezihe Güler ve mahalledeki komşu Hikmet 
								Gül; Çocuk Haldun-Taner Erhal ve oyuncak treni; 
								Haldun'un nişanlısı Nermin-Nevin Nuray; Hükümet 
								Tabibi-Tunç Oral; Naciye-Handan Adalı; Nazan'ı 
								İstanbul'a götüren tren; Evdeki siyah kedi; Büyü 
								çıkarmak için kurşun dökme sahnesi; 10 Mayıs 
								1966, Pazartesi günkü Ekspres Gazetesi; Cezaevi 
								Müdürü-Muammer Gözalan ve Gardiyan-Talia Salta; 
								Gazinodaki Silvana Panpani, Remziye Fırtına ve 
								Orhan Çoban; Sami-Hüseyin Zan; Nazan'a 
								saldırmaları dışında Erol Solak ve İsmail Varol; 
								Naciye-Handan Adalı; Nazan hapisten çıkarken 
								gördüğümüz '34 DE 173' plakalı kamyon; Karının 
								Meyhanesi'ndeki 'açık şarap' çok güzeldi.
								
								'Dead Ringer'daki (1964) 'The Police is Waiting' 
								(André Previn). Jale'nin, "Ben bir tanecik 
								oğlumu elin bar kızlarına kaptırmam" diyen 
								'kaynanayı' evden gitmeye ikna ettiği sahne. 
								Ayakkabısına bir şeyler sürerek büyü yaparken 
								yakalamış.
								
								Jale; "Kolay gelsin Büyükhanım! Ne yapıyordunuz 
								burada? Bana bakın yatakta ve elbiseler arasında 
								bir takım acayip şeyler buldum. Bunlardan 
								vazgeçmenizi tavsiye ederim... Günümüzde böyle 
								saçma sapan şeylere inanacak insan yok artık."
								
								Saime; "Ne olur oğluma söylemeyin bunları."
								
								Jale; "Peki! Bir şartla söylemem. Oğlunuzla 
								konuşun. 'Ben yalnız oturmak istiyorum' deyin. 
								Bakalım ne diyecek. Ne dediğimi herhalde çok iyi 
								anlamışsınızdır."
								
								Romandan bir alıntı. Rıza; "Ticarette gözyaşına 
								baktın da incesini düşünmeye kalktın mı, yandın. 
								Bütün mesele koyduğun sermayenin katlanmasında 
								(sf. 331)."
								
								
								Murat Çelenligil
								(murat çelenligil)