| 
			  | 
          
			 
			 Evlerden 
			Biri' dizisinin yönetmeni Bahadır İnce:  
			Orhan Kemal izleyiciyi en fazla cezbeden yazar  
			Karakterleri Aramızda 
			 
			MELTEM YILMAZ  
			 
			Türk romanında gerçekçilik akımının en önemli yazarı Orhan Kemal, 
			aynı zamanda, eserleri sinema ve televizyona en fazla uyarlanan 
			isim. Bugüne kadar "72. Koğuş", "Murtaza", "Bereketli Topraklar 
			Üzerinde", "Cemile", "Devlet Kuşu", "Vukuat Var", "El Kızı", "Gurbet 
			Kuşları", "Baba Evi", "Hanımın Çiftliği", "Kanlı Topraklar", "Bir 
			Filiz Vardı", "Tersine Dünya", "Kötü Yol", "Sokaklardan Bir Kız"ın 
			aralarında bulunduğu roman ve öyküleri sinema filmi ve televizyon 
			dizisi halinde seyircinin karşısına çıkan Orhan Kemal, yönetmenlere 
			göre Türkiye toplumunu en iyi tanıyan yazar. Son olarak Orhan 
			Kemal'in eserinden uyarlanan, "Evlerden Biri" dizisinin 
			yönetmenliğini üstlenen Bahadır İnce ile, Orhan Kemal eserlerinin 
			Türkiye'de neden bu kadar ilgi gördüğünü konuşuyoruz.  
			 
			İnce, söze şöyle başlıyor: "Bunun en önemli nedeni Orhan Kemal'in 
			toplumsal gerçekçilik anlamında çok iyi bir gözlemci oluşudur. 
			Yaşadığı dönemde Türk toplumunun sosyoekonomik hareketliliğini, 
			yaşayan, gerçek karakterler aracılığıyla okuyucusuna aktarmıştır. 
			Romanlarındaki karakterler sokağa çıktığınızda karşılaşacağınız 
			kişilerdir. Bir başka konu da hikâyelerin geçtiği mekânların artık 
			yavaş yavaş kaybolmaya ve dolayısıyla unutulmaya başlanan mekânlar 
			olmasıdır. Örneğin 'Evlerden Biri'nde İstanbul'un 'mahalle' dokusunu 
			çok iyi anlatmıştır. Yoksulluk, sosyoekonomik statü farklılıkları ve 
			psikolojik çatışmalar bu mekânların kokusuyla son derece gerçek hale 
			gelmiştir. Beni bu romanda cezbeden en önemli unsurlardan biri de 
			günümüzde kaybolan mahalle ortamı, insan ilişkileri, komşuluk gibi 
			unsurlar." 
			 
			 
			Kişiler, ilişkiler...  
			Bahadır İnce, Orhan Kemal romanını ekrana yansıtırken öncelikle 
			kişilerin birbirleriyle olan çatışmalarına ve ilişkilerine dikkat 
			ediyor. İnce "Günümüze uyarlandığı için ister istemez mekân, kostüm 
			ve diyalog güncellemeleri yapıyoruz. Bunun hikâyedeki temel 
			çatışmaları bozmamasına dikkat ediyoruz. Orhan Kemal bu romanı 1956 
			yılında yazmış. O günlerdeki meslek, mekân, kostüm, konuşma üslubu 
			gibi ayrıntılar artık yok. Biz de bu doğrultuda temel çatıyı 
			bozmadan günümüzdeki argümanlarla anlatmaya çalıştık bu hikâyeyi. 
			Örneğin İskender'in bilgisayar ve internet konusundaki bilgi ve 
			becerisi gibi. Bir başka konuyu da belirtmek isterim ki bu roman o 
			dönemdeki "mülkiyet" olgusunu o kadar doğru ve ince bir anlatım 
			diliyle eleştirmektedir ki, beni bu romanın diziye uyarlanmasında 
			heyecanlandıran en önemli nokta da bu" diyor.  
			 
			 
   |