| 
			  | 
          
			  
			 
			Star’ın yeni dizisi “Evlerden Biri” nihayet seyirci ile buluştu. 
			Sezonun en rağbet gören yazarı konumunda olan Orhan Kemal’in aynı 
			adlı romanından uyarlanan dizi, tıpkı “Yaprak Dökümü” gibi, günümüze 
			uyarlanmış senaryosu ile dikkatleri üzerine çekme niyetinde. 
			 
			Edebiyat uyarlamaları; günümüzde uzun soluklu bir diziye dönüştüğü 
			zaman, mevcut romandan çok farklı bir çizgide ilerleyerek romanın 
			değişmez sonuna varırlar. “Aşk-ı Memnu”, “Dudaktan Kalbe”, “Yaprak 
			Dökümü” dizilerinde olduğu gibi, romanın konusu kitaplarda 
			okuduğumuz hikayeden oldukça uzaklaşır. Şayet ilk bölümlerde başarı 
			sağlanmış ise minimum 80 bölümlük bir dizinin konusunu, hele ki başı 
			sonu belli bir romanın “ara konusunu” yazmak tecrübe işidir. Dizi 
			sektöründe Melek Gençoğlu ve Ece Yörenç, edebiyat uyarlamaları 
			konusunda, hem tecrübe hem de ciddi bir başarı yakalamışlardır. 
			 
			“Evlerden Biri” dizisinin yapım firması Koliba Yapım, aslında 
			uyarlamalara yabancı olan bir firma değil. Ayşe Kulin’in “Geniş 
			Zamanlar”, “Köprü” ve “Gece Sesleri” gibi romanlarını dizilere 
			uyarlamış olmasına rağmen, yine de Ece Yörenç ve Melek Gençoğlu’nun 
			Ay Yapım için yazdıkları dizilerin başarılarına yaklaşamamışlardır. 
			 
			Dizi bir çarşamba günü seyirci ile buluştu. Bu bir tesadüf mü mü, 
			yoksa Star’ın izlediği farklı bir politika mı? Çarşambanın tekeli 
			aslında “Muhteşem Yüzyıl”ın elinde. Ama bundan 2 sezon önce, “Yaprak 
			Dökümü” fırtınası eserdi. Star, bundan etkilenip “Evlerden Biri” 
			dizisinden yeni bir “Yaprak Dökümü” mü yaratmak istiyor? Şayet 
			izlediği yol başarılı olursa, amaç “Muhteşem Yüzyıl” dizisi olmadan 
			Kanal D’nin “Kuzey Güney” dizisini egale etmek. Bunu “Evlerden Biri” 
			dizisi başarırsa, “Muhteşem Yüzyıl” dizisi ile her hangi bir günde 
			Star’ın gün birinciliği alması çok kolay. Böylece Star, 2 gün 
			birinciliğini garantilemiş olacak. Peki bu hesap tutacak mı? 
			 
			“Evlerden Biri” dizisi nasıl bir dizi? 
			Dizinin karakterlerini aslında ayrı ayrı ele almak lazım. Bu yazıda 
			hepsine tek cümlede değinmek insafsızca olur. Dizi de aslında Anne 
			ve Nursen karakteri dışında, falsosu olmayan tek karakter yok. Elini 
			uzattığın her yer entrikaya çarpıyor. Daha birinci bölümden entrika 
			potansiyeli bu denli yüksek karakterleri, Türk seyircisi tek seferde 
			bağrına basar mı bunu bilemeyiz. Ama anlaşılan o ki izleyici, Ali 
			Rıza Bey ve Ailesini mumla arayacak. Daha birinci bölümden 5 kişilik 
			bir ailenin her biri bireyinin, ayrı ayrı odalarda, camlara yapışıp, 
			“İzmir Boyozu” gibi gözlerini kocaman açarak, komşularını 
			röntgenlemeleri bizleri nasıl bir akıbetin beklediğini aslında 
			apacık ortaya koyuyor. 
			 
			Romanın karakterleri, ciddi anlamda keskin karakterler... Şayet 
			dizide ki karakterlerde bundan nasiplenirse seyirci bir müddet 
			sonra, diziden uzaklaşacaktır. ”Yaprak Dökümü” dizisinin en büyük 
			başarısı, senaristlerin karakterleri günümüzde yaşayan birer gerçek 
			bireye dönüştürmesinden kaynaklanıyor. Zaaflarının yanından, 
			insancıl taraflarını da gördüğümüz bu karakterlerin en kötüsünden 
			bile tam anlamıyla nefret etmedik. İşte bu dizide 1. bölümde 
			gördüğümüz süreç aynen devam ederse, seyirci karakterlerden gittikçe 
			uzaklaşacaktır. 
			 
			Bu Oyunculara Dikkat 
			Benim gözümde, ilk bölüm ile dikkatleri üzerine toplayan 2 başarılı 
			oyuncu vardı. Mehtap Bayri, “Şen Yuva” dizisinden aldığı referans 
			ile dizinin en ilginç karakterlerinden biri olan Leman’ı kanlı canlı 
			hale getirerek, ciddi bir oyunculuk başarısı gösterdi. Şayet Leman 
			karakterine izleyicinin benimseyebileceği vasıflar eklenirse (anne 
			içgüdüsü, şefkat vb.) diziyi izlenir kılan önemli etkenlerden biri 
			olacaktır. 
			 
			Mehtap Bayri dışında, ilk kez izleme fırsatı bulduğum evin ablası 
			Ayşe’yi canlandıran Gökçe Sezer de, rahat ve inandırıcı oyunculuğu 
			ile gerçekten göz doldurdu. 
			 
			Ceyda Ateş, Adını Feriha Koydum’dan Sıyrılabilecek mi? 
			“Adını Feriha Koydum” dizisinin Hande’si Ceyda Ateş ise yine benim 
			gözümde sınavı geçen oyuncularımızdan. 2 sezon boyunca, seyircinin 
			gıcık kaptığı bir rolü canlandırdıktan sonra masum bir genç kızı 
			canlandırmak cesaret işi gerçekten. Ama saç ve makyajın da etkisiyle 
			Ceyda Ateş, Hande’yi üstünden silkeledi attı. Şayet dizi başarılı 
			olursa, Ceyda Ateş belki de bundan böyle Hande olarak değil, Nursen 
			olarak anılmaya başlayacak. Ama oyunculuk adına daha fazla tecrübe 
			kazanması gerektiğine inanıyorum. Yine de 19 yaşında bir genç kızı 
			canlandırırken kesinlikle sırıtmadı, eğriti durmadı. 
			Sonuç olarak baktığımızda “Nur Topu” gibi bir aile dizimiz daha 
			oldu. Entrikası bol, oyuncu kadrosu sağlam, izlenebilir nitelikde 
			bir dizi ortaya çıkmış. Ama önceden de belirtiğim gibi, karakterleri 
			zamanla insancıllaştırmak gerekiyor. Aksi halde sürekli kötülük, 
			fesatlık düşünen ve bununla nefes alan karakterleri izlemek, insanı 
			belirli bir süre sonra kanalı değiştirmeye itiyor... Bunlar 
			sağlanırsa “Evlerden Biri” dizisi, rahatlıkla “Yaprak Dökümü” gibi 
			sevilen uyarlama diziler arasındaki yerini alacaktır. 
			 
			[email protected]
  |