| 
			  | 
          
			 Gün geçmiyor ki 
			uyarlama dizi furyasına bir yenisi daha katılmasın. Kimi edebiyat 
			ürünleri kurban ediliyor reyting uğruna, kimisi de yeniden hayat 
			buluyor beyaz camda. Eserleri hem televizyona hem de sinemaya 
			uyarlanan bir usta var ki, en son onun eserini gördük ekranlarda: 
			Orhan Kemal. Orhan Kemal'in oğlu ve Orhan Kemal Kültür Merkezi'nin 
			yöneticisi Işık Öğütçü'yle konuştuk. 
			 
			 
			Bugün, edebiyatın TV ile bu kadar iç içe olması hakkında ne 
			düşünüyorsunuz? Sizce, edebiyatın saygınlığını azaltan bir durum mu 
			bu? 
			 
			Edebiyatın TV ile ortak çalışma içinde olması sevindiricidir. 
			Saygınlığı azalmayacağı gibi, iyi uyarlanmış edebi metinler 
			edebiyata ilgiyi daha da arttıracaktır. Sonuçta edebiyat 
			kazanacaktır. 
			 
			 
			Sadece dizi izleyen bir nesil oluşacağı, sosyologların öngörüleri 
			arasında. Sizce, edebiyat eserlerinin diziye aktarılması, bu süreçte 
			nasıl bir rol oynar? 
			 
			21. yüzyılda zaman daha da hızlı akmaya başladı. İletişim ve bir 
			kitaba ulaşma imkanı fazlalaştıysa da iyi bir yapıta her zaman 
			ulaşamıyorsunuz. İşte iyi yapılmış diziler bir kitap kadar etkili 
			olabilir. Kitaba ulaşamayanları kucaklar. Yeni okuyucular 
			kazandırabilir. Ama nasıl olsa her kitabın TV dizisi yapılacaktır, 
			diyerek okumayı ihmal edersek, pek çok önemli noktayı atlamış 
			oluruz. 
			Edebiyat sadece eğlence aracı değil, toplumları eğiten, 
			şekillendiren önemli bir etkileme gücüdür. Sürekli dizi izleyen 
			nesil gün gelir dizilerden de sıkılacaktır. O zaman aklında kalan 
			iyi, örnek yazarların diğer kitaplarını okumaya yönelecektir. 
			 
			 
			Hiç eleştiri alıyor musunuz, edebiyat eserlerinin TV dizisi 
			olması sürecinde rol oynadığınız için? 
			 
			 
			Eleştirisiz bir yaşam olamaz. "Ben her şeyi iyi bilirim" de olmaz. 
			Tabii eleştiriye uğruyorum. Ama bu karar sadece benim değil tüm 
			ailenin kararıdır. Üstat onu okuyan, okumayan milyonlarla 
			kucaklaşıyor. Şayet herkesin yüreğine diziyle dokunabiliyorsa, doğru 
			yoldayız demektir. 
			 
			 
			Dizilerden sonra Orhan Kemal'e olan ilgi arttı mı? Ya da ne yönde 
			değişti? 
			 
			 
			Diğer yapıtlarının da dizisinin yapılması için yapımcılar, 
			senaristler sürekli benimle görüşme halindeler. Kitaplarının okunma 
			oranı arttı. 
			 
			Olumlu yönde bir gelişme var. Hatta yurtdışında bile diziden sonra 
			kitaplarının çevirisi hızlandı. Bir de 2014 yılı üstadın 100. yaşı. 
			Şimdiden dizilerle,yurtdışında basılan kitaplarıyla bir şölen 
			havasında onun 100. yaşını kutlamaya başladık. Bu da Türk edebiyatı 
			adına büyük bir kazanç aslında. 
			 
			 
			Daha önce Orhan Kemal'in pek çok yapıtı filme de aktarıldı. İki 
			süreç arasındaki fark nasıl? Siz nasıl yorumluyorsunuz? 
			 
			Film süreçlerinde ben pek yoktum. O zaman daha gençtim ve yazar 
			hakkını koruyan, temsil eden bir ajans ile çalışıyorduk. Benim 
			olduğum süreçte sadece 72. Koğuş filmi yapıldı. Aslında her ikisi de 
			birbirine itici güç sağlıyor. Orhan Kemal her zaman gündemde olan 
			bir sanatçı. Ama televizyon dünyasında Orhan Kemal'in bu kadar 
			aranır olması dizilerin gündemi belirlemesinden kaynaklanıyor. 
			 
			 
			 
			Orhan Kemal'e olan bu ilgiyi nasıl yorumluyorsunuz? 
			 
			Orhan Kemal bu toplumun içinden çıkmış,insanlarını çok iyi tanımış 
			ve onlara ihanet etmeden dosdoğru yazmış bir sanatçı.Kendinden 
			hissettiği bir edebiyatçıya toplumun sahip çıkarak ilgi göstermesi 
			her yazara nasip olmaz.İlgi duyulan, geleceğe taşıyan, toplumun bu 
			sahiplenmesi ve vefasıdır.Üstat da her eserinde onları daima 
			yüceltmiştir zaten. 
			 
			 
			 
			Dizi sektöründe pek çok sorunlar, zor çalışma şartları olduğu 
			biliniyor. Bu konuda da birkaç şey söyleseniz... 
			 
			 
			Dizi sektörü gerçekten büyük bir endüstri.Emek sarf eden 
			oyuncusundan, en küçük set işçisine kadar zor koşullarda özveriyle 
			çalışıyorlar.Koşulların zorlayıcı olması bu işin doğasında var.Bu 
			zorlukları gidermek işverenlerin elindedir diye düşünüyorum.Bu 
			konuda çok eleştiri aldıklarını basından öğreniyorum.Sanıyorum 
			sonunda herkesin mutlu olacağı bir ortak yol bulunacaktır.  |