| 
			
			
			 
			  
			
			Televizyon Gazetesi yazarı Gizem Kaboğlu, Orhan Kemal'in 
			romanından uyarlanan Evlerden Biri dizisini yazdı:  
			
			
			Evlerden biri dizisinin tanıtımları dönmeye başladı. Orhan Kemal’in 
			romanından uyarlanan aşk hikayesi ve aile dramının içiçe geçtiği 
			hikayede alt metni kuvvenli karakterler dikkat çekiyor. Senaryo 
			halini görmediğim, ilk bölümünü izlemediğim için dizi üzerinden 
			yorum yapamasam da kitap üzerinden tahminlerimi ve ilk izlenimimi 
			paylaşmak için erken olmadığını düşünüyorum. 
			
			Dizide Özgür Çevik’in canlandırdığı karakter kompleksleri olan, öfke 
			krizleri yaşayan, kendini çirkin bulan ve mahallenin alay konusu 
			olduğuna inanan İskender olacak, Ceyda Ateş’in canlandırdığı Nursen 
			ise ailenin hem babası hem de iki kardeşinin (İskender ve Erdal) 
			aşık olduğu mahallenin güzel kadını rolünde. Kitap üzerinden 
			gidersek Ceyda Ateş’in annesinin de Özgür Çevik’in küçük kardeşine 
			(Erdal) tutulduğunu söylemeden geçmemek lazım. Bu aşk dörtgen ve 
			üçgenlerinin içinde dizi sürüp gidecek. 
			
			Birinci nokta casting: 
			İlk bölümden belli olacağı için çok da spoiler etkisi yaratmayacak 
			bu bilgilendirmenin ardından cast üstünden biraz yorum yapmak 
			istiyorum. 
			
			Ceyda Ateş, magazin camiasında güzelliğinden ziyade seksiliği ve şuh 
			duruşuyla isim yapmış bir oyuncu. İmaj değiştiren, kilo alan ve saç 
			rengini koyulaştıran Ateş’in o seksi havayı bu dizide taşımadığı 
			aşikar, ancak herkesi kendine aşık edecek güzellikte bir kadın olup 
			olmadığı da aynı derecede yeni imajla beraber tartışılacak bir 
			konuyu gündeme taşıyor. Oyunculukla bu açık kapatılabilir tabi, ilk 
			bölümü izlemeden konuşmak anlamsız ama risk var o kesin. 
			
			Gelelim Özgür Çevik’e... Yabancı Damat, Mazi Kalbimde Yaradır, Gece 
			Sesleri gibi dizilerde izlediğimiz Çevik daha önce böyle bir 
			karakter canlandırmadı. Fragmanda gösterilen imaj kitapta anlatılan 
			o özgüvensiz duruşu tamamlıyor, düşük omuzlar, çizgili kıyafet, 
			yumruk sıkan bir adam bize İskender’i betimliyor. İlk intiba Özgür 
			Çevik’in bu karakteri taşıyabileceğini düşündürüyor bana, ancak ne 
			kadar “çirkinlik kompleksi” gerçekçi olabilir ondan emin değilim. 
			Özgür Çevik eli yüzü düzgün oyunculardan biri olduğu için bu rolü 
			kotarırsa fark yaratacaktır haberiniz ola... 
			
			Üvey Baba türevi ikinci bir rolle ekrana gelecek Şemsi İnkaya’nın 
			ise başroldeki iki oyuncunun aksine gerçeklik sorunu yaşamayacağı 
			belli, zaten akıllarda “ürkütücü baba” figürüyle yer etmişti 
			zamanında. Mehtap Bayrı ise daha önce Şen Yuva’da dekoltesiyle 
			apartmanın gözdesi “abla”yı canlandırdığı için onun da göze batacak 
			bir sorun olmadığını söyleyebilirim.  
			
			Beş kişilik ailenin altıncı üyesi EV 
			Dizinin alternatif oluşturacak unsurlarından biri annenin(Mehtap 
			Bayrı) genç erkeğe (Erdal), babanın (Şemsi İnkaya) genç kıza 
			(Nursen) aşkı olacak olması. Bu, tartışma çıkararak, köşelerde yer 
			edecek bir konu söylemedi demeyin. Hatta mahallelinin bu gözü 
			dışarda anne figürüne muhtemelen aşağılayıcı bakışları dizide 
			“kadın” tanımlamasını derinlemesine yorumlatacak biz eleştirmenlere. 
			
			Ailenin oğulları arasındaki profil farkı ilk bakışta Kuzey Güney’i 
			anımsatsa da aile içindeki mülkiyet kavgaları muhtemelen dizinin 
			ayrıştırıcı unsuru olacak. Dizinin gizli aktörü ikramiyeyle alınan 
			ve ailenin her ferdi için başka bir anlam taşıyan ev adeta 
			özneleşecek gibi görünüyor. Evlerden Biri’nde yalnızca bir aile 
			çözülmesi değil,maddiyat üzerine kurulu bir ailenin sınıf 
			bilincinden yoksun üyelerinin düzen içinde “köşeyi dönme” çabası da 
			ekrana taşınacak. 
			
			Bence, uyarlama birçok dizinin ekrana geldiği ve kısa sürede yayına 
			veda ettiği günümüzde “Evlerden Biri” başarılı bir iş olabilir... 
			Eğer Orhan Kemal’in gerçekçi üslubuyla ekrana taşınabilir, bu sosyal 
			çatışmaları da aşk hikayesi kadar görünür şekilde merkeze oturtursa 
			sıradan bir aile hikayesinden çok daha fazlasıyla izleyiciyi kendine 
			bağlayabilir. Ancak dediğim gibi uyarlama olan her işin tutmadığı 
			gerçeğinin unutulmaması ve sosyal yapının iyi analiz edilmesi 
			şartıyla! 
			
			Gizem Kaboğlu - Televizyon Gazetesi.com 
			   |