[...]
			BU CANIN ÇOK DEĞERLİ DOSTU, TÜRK YAZINININ YÜZ 
			AKI ORHAN KEMAL 
			Üç ufak kızımı çok sever, onlara özel sunumlu 
			kitaplar imzalar, ama bu cana da "erkek adamın çocuğu erkek olur 
			yeğenim" diye takılırdı. îlk oğlu, mahpushane arkadaşı Nazım 
			Hikmet'ten dolayı Nazım... O, okulunu bitirip yüksek petrol 
			mühendisi oldu. Yabancı petrol şirketleri yüksek maaşlarla peşine 
			düştü ne ki Nazım kendi petrol şirketini yeğledi ve gün geldi petrol 
			de buldu, Orhan göremedi. Nazım şimdi ak saçlı, sevimli bir 
			emekli... 
			Kemal'i, büyüdü eczacı oldu... 
			BİR TELGRAF: "İst. 1.11.957 Erkek adamın 
			çocuğu erkek olur. 
			Bu gece 4 kilo 200 gram olarak teşrif etti. İsmi 
			Işık. Hepinize selam eder. Orhan" Orhan telgrafa para vermez. 
			Beyoğlu Postanesi'ne gider, kağıdı çeker yazar, bir zarfa koyar, on 
			kuruşluk pul ile atardı telini. 
			Bu da öyleydi... 
			BİR İLETİ: 30 HAZİRAN 2012 "Sevgili 
			Karaözülüler Sevgili Fikret Ağabey Sen Türkiye'nin her yerini karış 
			kanş dolaşan, her gittiğin yere sevgini götüren güzel bir insansın. 
			Faris ve Nazım Kılıç kardeşlerin bu güzel vefasıyla oluşturulan, 
			Hale Türen'in mimarlığı ve Hakan Alpay ile Yılmaz Taban'ın 
			uygulamasıyla hayat bulan 'Fikret Otyam Kültürevi ve Heykeli' senin 
			gibi vefalı bir ağabeyi, dostu güzel ülkemin orta yerinden geleceğe 
			taşıyacaktır. Adını taşıyan Kültürevi nden inanıyorum daha nice 
			sanatçılar, nice Otyamlar filizlenecektir. Seni, Kültürevi için 
			emeği geçenleri, heykeli yapan Metin Yurdanur'u ve tüm Karaözülüleri 
			bu güzel örneklerinden dolayı kutluyor daha nice Kültür Evleri'nin 
			açılmasını diliyorum saygı ve sevgilerimle Orhan Kemal Kültür 
			Merkezi." İLETİNİN SAHİBİ 4 KİLO 200 GRAM TEŞRİF EDEN, ADI IŞIK...
			
			Sanki o bana Orhan'dan, vefa/ sevgi/ ilgi yüklü bir 
			yadigâr oldu, tıpkı babasıyla yaptığımız telefon hitaplarını yineler 
			gülüşürüz... 
			İletisini dinlerken duygu yüklüydüm... 
			Neden mi yazıyorum bunları? Bu ileti geçen hafta 
			çıkacaktı, elimdeki metni kuşlar kaptı sanki, meğer bu haftaya 
			kısmetmiş... Kısmeti, yürekten kutlayarak yerine getirdim...