Orhan Kemal'in eserlerinin sayısı 
				Pakistan'da çoğalıyor, bu ilgiyi neye  
				bağlıyorsunuz?  
			
				Biliyorsunuz 
				Pakistan bizim için önemli bir kardeş ülke.Her iki ülke de zor 
				günlerinde birbirlerine yardımcı olmakta ve işbirliği 
				yapmaktalar.Bu edebiyat ve kültür alanına da yansıyor. Daha önce 
				öykülerinden derlenen iki öykü kitabı yayınlanmıştı.2010 yılında 
				Jumhoori Yayınevi Orhan Kemal'in otobiyografik romanlarından 
				"Baba Evi" ve "Avare Yıllar"ı yayınlamıştı.Kitapların gördüğü 
				ilgi üzerine "Cemile" ve "72.Koğuş" yine aynı yayınevi 
				tarafından yayınlandı.Bu yıl içinde "Nazım Hikmet'le 3,5 Yıl" 
				kitabı da aynı yayınevi tarafından yayınlanacak.  
			
				Kitapların çok rahat 
				okunur olması,kitap içeriğinin evrenselliği Pakistan'da daki 
				okuyucunun ilgisini çekiyor. 
				Türkiye'de gördüğü ilgi kadar yurtdışında da yazarımıza olan 
				ilgi onun kitaplarının güncelliğini koruduğunu gösteriyor. Türk 
				edebiyatının Pakistan'da tanınmasına katkı vermek 
				beni gururlandırıyor.  
			
				Orhan Kemal Türk edebiyatının usta ismi, 
				eserlerinin yurt dışında bu kadar ilgi görmesinin nedeni sizce 
				ne olabilir?  
			
				Kültür ve Turizm 
				Bakanlığı'nın TEDA Projesi, yazarlarımızın yapıtlarının 
				yurtdışında yayınlanmasında çok önemli bir işlev görmektedir.  
			
				Bunun yanında 
				yurtdışındaki Kitap Fuar'larına TEDA Projesi'nin götürülmesi, 
				yabancı ülkelerde Türk edebiyatına ilgiyi artırmıştır.  
			
				Orhan Kemal 
				toplumsal mesajları kitaplarıyla çok kolay veren, okuyucuyu 
				kitabın içine hemen dahil eden,rahat ve akıcı üslubuyla 
				okuyucunun heyecanla sonunu okumak için sabırsızlandığı eserleri 
				ilgi görmesinin başlıca nedenidir.  
			
				
				Bugüne kadar yabancı 
				dillere çevrilmiş eserleri neler? Elinizde bununla  
				ilgili bir istatistiki bilgi var mı?  
			
				Son iki kitabıyla 
				birlikte 35 kitabı yurtdışında yayınlanmıştır.Bunlar 
				içinde Baba Evi,Avare Yıllar, 
				Cemile,72.Koğuş,Hanımın Çiftliği Serisi,El Kızı ilk etapta 
				sayabilirim.Bunların 13 dile çevrildiğini söyleyebilirim.Bunlar 
				2000 yılından sonra olanlardır.Daha önceki yıllarda pek çok 
				kitabı dönemin doğu 
				bloku ülkelerinde 
				çevrilmiştir.  
			
				
				Çevirisi yapılacak eserlerin seçimini kim yapıyor?Önümüzdeki 
				günlerde başka çeviri olacak mı? 
				 
				Eserlerin yayınlanması için 
				çevirmenler veya yayınevleri bazında önerileri ben 
				yapıyorum.Genelde yabancı yayınevlerinin Türk 
				edebiyatı hakkındaki bilgileri 
				kısıtlıdır.Bildikleri birkaç ismin Türk edebiyatını temsil 
				ettiklerini sandıkları için yıllarca edebiyatımıza ilgi 
				duymamışlardır.Oysa çok zengin bir edebiyatımız ve bu edebiyatı 
				meydana getiren çok değerli edebiyatçılarımız var.İşte TEDA 
				Projesi bu konuda gerçekten çok önemli yer tutarak, Türk 
				edebiyatçısının yapıtlarının yabancı okura ulaşmasında etkili 
				oldu.  
			
				Yeni anlaşmalar 
				sürekli yapıyoruz.Sırbistan'ta Hanımın Çiftliği serisi ile Baba 
				Evi, Arnavutlukta Murtaza, Müfettişler Müfettişi, Üçkağıtçı,El 
				Kızı,72.Koğuş,Suriye'de Murtaza ilk aklıma gelenler.2012'nin ilk 
				çeyreğinde Çin'de Bereketli Topraklar Üzerinde yayınlanacaktır.  
			
				
				Çevirisi yapılan eserlerin içeriği hakkında bize biraz bilgi 
				verir misiniz? Özel bir yeri var mı sizin için...  
			
				Yayınlanan 72.Koğuş, 
				insan haysiyetinin düşebileceği en dipsiz kuyunun hikayesidir.Bu 
				derin çukura yuvarlanmış olan insanların,en yakınını bile üç 
				kuruşa vurabilecek kadar alçalmış olanların dünyasını bir 
				koğuşun karanlığında anlatırken bile direnişin sesini 
				duyurmaktadır.Nazım Hikmet'le birlikte kaldıkları Bursa 
				Cezaevi'ndeki gözlemleri ile bir gece sabaha kadar oturup 
				yazmıştır.Bir başyapıt olan eser için Falih Rıfkı Atay şunları 
				demiştir, "Türk edebiyatı bu eserle her zaman övünecektir."  
			
				Tiyatroya da 
				uyarlanmış olan yapıt binlerce kez sahnelenmiş,iki defa filme 
				alınmıştır.  
			
				Cemile ise,dokuma 
				fabrikasında çalışan işçi kız Cemile ile onunla evlenmek isteyen 
				fabrika katibinin hikayesidir.Orhan Kemal'in otobiyografik 
				romanları serisindendir.Fabrika hayatını,işçilerin zor yaşam 
				koşullarını gerçekçi bir şekilde yansıtır.Cemile kitabının 
				kahramanı annemdir.Ben kitabı her okuyuşumda 1930'lar gözümün 
				önüne gelerek, neler yaşadıklarını hissederim.  
			
				
				Oğul Işık Öğütçü olarak bize Orhan KEMAL'i anlatır mısınız?  
			
				 
				Küçük yaşta babamı kaybettiğim için onun hasretini çok 
				çekiyorum.Edebiyatçılığını keşfettikten sonra da hayranlığımı 
				gizleyemiyorum.Gerçekten önemli bir edebiyat hazinemiz üstat.Her 
				alanda faydalanacağımız büyük bir kaynak.Okuyucularla zaman 
				zaman bir araya geldiğimizde hepsinin ortak kanısı, Orhan 
				Kemal'i geç fark ettik oluyor.İnsanın ufkunu açan,ona mücadele 
				azmi veren,ortak hasretimiz olan umudu ve iyimserliği bize sunan 
				yazar yanıbaşımızda duruyor.İnsanlığın ondan alacağı çok şey 
				var.O da bunları çeşitli eserleriyle insanlığa sunuyor.
  
			
				2014 Yılı üstadın 
				100.Yaşını kutlayacağımız yıl.Bu çalışmaların hepsi hayatı 
				boyunca kutlayamadığımız doğum günü pastasının üzerine koyup 
				yaktığımız mumlar aslında.100.Yaşını hep birlikte coşkuyla 
				kutlamak en büyük arzumdur.Kültür ve Turizm Bakanlığı ile hoş 
				kalıcı çalışmalar yapmayı planlıyorum.Önümüzdeki günler bu 
				çalışmaların heyecanı ile geçecek buna inanıyorum.  
			   |