| 
			  
			 
			 Orhan 
			Kemal’in babası Abdülkadir Kemali Bey’in Anıları torunu Işık Öğütçü 
			tarafından yayına hazırlanıp okura sunuldu. Yapıtın yeni basımı 
			Orhan Kemal’in tüm eserlerini yayımlamaya başlayan Everest yayınları 
			tarafından yapıldı. 
			 
			 
			 
			Orhan Kemal, anlatıcı-kahraman-yazar çakışmasının olduğu 
			yapıtlarında babasından söz eder. Özellikle Babaevi’ni belirtmeden 
			geçemeyeceğim. Babaevi’nde Ulusal Kurtuluş Savaşı günlerinden 
			başlayarak Beyrut’taki sürgün günlerine kadar uzanır. 
			 
			 
			 
			Abdülkadir Kemali Bey sadece Orhan Kemal’in babası olmasından değil, 
			bir dönem Türk siyasi yaşamına damgasını vurmuş, çeşitli cephelerde 
			bulunmuş insanlardan birisi olduğu için de üzerinde dikkatle 
			durulması gerekir. Ayrıca siyasi tarihe ilişkin değerli bir yapıtla 
			karşı karşıya olduğumuzu belirtmeliyim, onun kimi görüşlerine 
			katılmasanız bile. 
			 
			 
			 
			Bu yazımda Abdülkadir Kemali Bey’in anılarının Doğu ve Güneydoğu 
			Anadolu Bölgemizi ilgilendiren bölümlerinden din ve toprak sorunu 
			konusuna kısaca değineceğim. 
			 
			 
			 
			Güleryüzlü ve dindar olarak nitelediği Siirt halkının etnik 
			yapısını, “Halkı Kürt, Arap, Ermeni ve Keldani olmak üzere 
			çeşitlidir; büyük çoğunluğu Müslüman’dır.” (s.111)diye belirtir. 
			 
			 
			 
			Din (şeyhler, şıhlar) 
			 
			 
			 
			Bir yanı Elazığ’a öte yanı Balkanlar’a uzanan bir insan Orhan 
			Kemal’in babası Abdülkadir Kemali Bey. Yalnızca baba tarafından 
			Elazığlı olmasıyla sınırlı değil bu bölgeye ilişkin anıları. Siirt’e 
			savcı olarak atanır, zor koşullarda yani Osmanlı’nın son dönemleri. 
			 
			 
			 
			Bence, Kemali Bey’in anışlarının bu bölümünü Doğu ya da Güneydoğu’ya 
			ilişkin bir şeyler yapmak, üretmek isteyenlerin öncelikle okuması 
			gereken bölümlerdir. 
			 
			Abdülkadir Kemali Bey’in bölgeye ilişkin üzerinde durduğu konulardan 
			birisi şeyhler ve şıhlardır. O kadar ki, kendine ‘şah’ süsü veren bu 
			kişiler bölgede önemli söz sahibi sayabileceğimiz kişiler 
			arasındadır. 
			 
			 
			 
			“..Fakat halim selim, çok mütevazi ve çok yüce bir Müslüman olmasını 
			istediğim bu genç şeyhin, kendisine şah süsü vermesine cidden 
			üzülüyordum.” (s.107) 
			 
			 
			 
			Toprak sorunu 
			 
			 
			 
			Abdülkadir Kemali Bey anılarında Doğu ve Güneydoğu insanının büyük 
			çoğunluğunun topraksız ya da az topraklı, buna karşın küçük bir 
			azınlığın elinde olduğunu belirtir. Bunun ülkemiz için yarattığı 
			sıkıntılar üzerinde durur. Bu konuda önerdiği şet toprak reformudur. 
			 
			 
			 
			Büyük toprak ağalarını tanıyan köylüyle hükümet arasında büyük bir 
			duvardır ağalık sistemi. 
			 
			 
			 
			Abdülkadir Kemali Bey, “İlk ve son vazifen şudur: Ağaların halkla 
			hükümet arasındaki aracılığına son ver… Çünkü bunların önemli bir 
			kısmı halkı kendi esaretleri altında tutar…” dedikten sonra ağaların 
			bu durumdan ne gibi çıkarları olduğunu sıralar. 
			 
			 
			 
			Bölgede hükümet görevlilerinin yaptıkları haksızlıklar köylüyle 
			hükümetin arasını açtıkça açmaktadır. Bölgedeki hükümet boşluğunun 
			nedenleri arasında bunu da sayabiliriz. 
			 
			 
			 
			“Anlıyorum ki, merkezden Halep ve Hatta Diyarbakır’a kadar 
			hissedilen hükümet etkisizliği, artık bundan sonra tamamıyla kendini 
			gösterecek, etkisizlik yayıldıkça silahına güvenen fertlerin ve 
			toplulukların daima anarşi halindeki çevresinin derinliklerine 
			gömülecektik…” (s.105) 
			 
			 
			 
			Işık Öğütçü’nün yayına hazırlayıp kültür dünyamıza sunduğu Orhan 
			Kemal’in Babası Abdülkadir Kemali Bey’in Anıları geçmişimizin kimi 
			karanlık yönlerinin aydınlatılmasına katkı sunabileceği gibi, bugüne 
			ve geleceğe giden yolun önündeki engelleri ayıklamada yardımcı 
			olacağı inancındayım. Sağ olasın Işık Öğütçü!… 
			 
			 
			 
			*Işık Öğütçü, Orhan Kemal’in Babası Abdülkadir Kemali Bey’in 
			Anıları, II:Basım:Nisan 2009, Everest yayınları, İstanbul
  |