Ama bunu başarabiliyor 
				muyuz?
				Olumlu yanıt veremeyeceğim.
				Orhan Kemal için 
				yapılan Sessizlerin Sesi:Orhan Kemal belgeselini seyrederken bunu 
				düşündüm.
				Orhan Kemal gibi 
				yaşamı zengin malzemeyle dolu 
				birinin belgeseli 
				bize bir büyük 
				edebiyat ustasını, onun 
				yaşamından kesitlerle tanıttığı için elbette 
				yararlı bir çalışma.
				Ama yeterli mi? 
				Bundan çok daha iyi, ayrıntılı bir 
				belgesel yapılabilirdi kanaatindeyim.
				En azından sadece Türkiye’de 
				değil, yurtdışında yaşadığı yerler de görsel 
				malzemeyi zenginleştirmek içinkullanılabilirdi.
				Çocukluğunu yaşadığı, babasının 
				sürgün yerleri 
				çekilebilirdi.
				Babası ve babasının 
				siyasal durumu ile ilgili daha fazla bilgi verilebilirdi.
				* * *
				YÖNETMEN Mehmet Güleryüz, 
				konuşanların sayısını artırabilirdi.
				Edebiyat yönünün daha artmasını 
				sağlayabilirdi. 
				Türkiye’de onun için çalışma 
				yapmış, kitap yazmış 
				kişiler mutlaka bu belgeselde 
				bulunmalıydı.
				Anıların yoğunluğu içinde, edebiyat yanı 
				biraz ihmal edilmiş gibi geldi bana. 
				İnanıyorum ki, edebiyat eleştirmenleri bu yanı 
				artırabilirlerdi.
				Mehmet Güleryüz’e kimin danışmanlık yaptığını bilmiyorum ama, 
				bu konuda daha 
				donanımlı bir belgeseli 
				onlar sayesinde gerçekleştirebilirdi.
				Yönetmen bence bu belgeseli yeniden ele almalı, gerekli 
				ekleri yapmalı.
				
				
				* * *
				
				KİMLER emek vermiş?
				Senaryo: Feza Sınar, Görüntü 
				yönetmeni: Levent 
				Bıyıklıoğlu, Kurgu: Can 
				Salman, Kurgu Danışmanı: AyhanErgürsel, Canlandıran: 
				Mehmet Önder.
				Katılanlar: Fikret Otyam, 
				Doğan Hızlan, İbrahim Balaban, Müjdat Gezen, 
				Erden Kıral, Işık 
				Öğütçü, Uğur Öğütçü, 
				Nâzım Öğütçü, Hüseyin Sözlü, Erol Şadi 
				Erdinç.
				Bu konuşanlar, Orhan Kemal’i 
				tanıyanlar.
				Anılar bölümünde, İkbal Kahvesi 
				ile ilgili bilgiler verilmeliydi.
				Her sabah Nuruosmaniye’den Kapalıçarşı’ya geçerken ona orada rastlardık.
				Fotoğraflardan daha 
				çok yararlanılabilirdi belki. 
				Ara Güler, zengin arşivi ile 
				şüphesiz bu konuda fazlasıyla 
				yardımcı olabilirdi.
				Hiç kuşkusuz bu belgeselde en önemli konuşmalar aile 
				bireylerinden geliyor.
				Oğlu Nâzım’ın anlattıkları, Orhan Kemal’in neler çektiğini, hükümetin baskısını 
				bize aktarıyor.
				
				
				* * *
				
				GENE de bu belgeselin geliştirilerek, 
				zenginleştirilerek satışa sunulması 
				ileriki yıllara Orhan Kemal gibi 
				birustaya dair kuşatıcı bir dokümanın 
				kalması açısından 
				yerinde bir adım olacaktır.