| 
			 
			 
			 
			 
			Mehmet Nuri Gültekin, doktora tezini Orhan Kemal ve eserleri üzerine 
			yapmış bir sosyolog. Everest  
			Yayınları bu tezin ilk baskısını Orhan Kemal'in Romanlarında 
			Modernleşme, Birey ve Gündelik Hayat adıyla 2007 yılında okurlarla 
			paylaştı. Yeni yıla girmemizle birlikte kitabın ikinci baskısı 
			yapıldı. Gültekin'e göre Orhan Kemal'in bütün eserlerinin atlanmadan 
			okunması ve incelenmesi gerekir. Yazar, tez çalışması yapmanın 
			verdiği bazı sınırlar içinde tematik seçimler yapmak zorunda kalsa 
			da okuyucuya keyif veren akıcı bir yazı dili kullanmış. Eserlerin 
			analizinde biçimlerin üzerinde durmadan içeriğe geçmiş. Ele aldığı 
			konulara uygun eserleri seçerken, seçmediği diğer eserlerin de 
			oldukça kıymetli olduğunu okuyucuya sıkça hatırlatmış. 
			 
			Kemal'in gerçeğe uygun tipleri 
			Tezin amacı ekonomik, politik, sosyal ve teknolojik değişimlerin 
			yaşandığı bir dönemin Orhan Kemal'in eserlerinde nasıl ortaya 
			konduğunu görebilmek. Tez hazırlanırken bazı sorular göz önünde 
			bulundurulmuş. Yazarın olguları anlatmada kullandığı karakterler ve 
			olayların ortak bir özelliği var mıdır? Eserlerde anlatılmaya 
			çalışılan sosyal olgular açısından belli bir sınıflandırmaya tabi 
			tutmak mümkün müdür? Gültekin'e göre eserler, gerçek hayatla kurgu 
			arasındaki etkileşimi göz önünde tutan, içinde bulunduğu dönemin 
			akımlarından 'gerçekçilik' akımına dâhil. 1940-1970 yılları 
			arasındaki dönemi ele alan tez, kırsal bölgelerde var olan sınıfsal 
			ilişkileri göstermeye çalışıyor. Romanlarındaki karakterler 
			çevremizde görmeye alışık olduğumuz insanlara oldukça benziyor. 
			Yazar bu duruma ilişkin "Tanzimat'tan itibaren 'gerçeğe uygun tip' 
			oluşturmak sorun olurken, Orhan Kemal'in romanlannın çoğunluğunda bu 
			sorun yoktur, çünkü oluşturulan tiplerin/karakterlerin çok yüksek 
			temsil özellikleri bulunur" diyor. Eserlerde karakterler yaşamın 
			keskin kuralları kadar nettir. Yazar insancıl bir bakış açısıyla 
			karakterlere hayat verir. Gültekin'in 'İdeal bir vatandaş ve 
			zihniyet olarak' tanımladığı Murtaza karakteri dahi karmaşık 
			değildir. Kemal'in kahramanları genelde zanaatkarlar, evsizler, 
			devlet memurları, tarım işçileri ve köylülerdir. Okuyucular 
			romanlarda tarlalarla, fabrikalarla, işçilerle sık sık karşılaşsa da 
			Orhan Kemal'e bir köy romancısı diyemeyiz. Türk romanında ilk kez 
			gerçekçi olarak köylü ve işçi sorunlarını yazan Orhan Kemal 
			değildir. O değişim içindeki toplumsal çözülmeleri yeni bir bakış 
			açısıyla aktaran kişidir. Onun okuyucuya göstermeye çalıştığı 
			köylerde, kapitalizmin, sanayileşmenin, sömürgelerin, toprak 
			kavgalarının etkisi vardır. 
			 
			Gültekin tezinde, köylülerin dâhil olmak zorunda oldukları yaşam 
			koşullarını, özellikle kadınların konumlarını kitaplardan yaptığı 
			alıntılarla betimliyor. Orhan Kemal'e göre 'işin ve çalışmanın, 
			sömürü ve eşitsizliğe rağmen, kadın üzerinde kimlik oluşturucu bir 
			etkisi vardır.' Yazarın oluşturduğu her karakteri birbirinden farklı 
			kültürler içinde yaşattığını, hepsinin etnik kökenine gönderme 
			yaptığını belirtiyor. Birçoğumuzun severek okuduğu Baba Evi, Avare 
			Yıllar ve Cemile romanlarını toplumsal çözülme ve değişim yönünden 
			inceliyor. Bereketli Topraklar Üstünde, Gurbet Kuşları romanlarını 
			kırsal hayatın kendi içindeki döngüsü ve köyden kente göçle değişen 
			yaşam koşullarını merkeze alarak bize aktarıyor. Eskici Dükkânı, 
			Hanımın Çiftliği, Kanlı Topraklar, Vukuat Var ise yazarın analizini 
			yaptığı diğer kitaplar. 
			 
			 
			Mehmet Nuri Gültekin, Orhan Kemal'in Romanlarında Modernleşme, Birey 
			ve Gündelik Hayat, Everest Yayınları, 272 sayfa 
			 
			Mehmet Nuri Gültekin, sevdiğimiz Orhan Kemal romanlannı sosyolojik 
			açıdan tahlil etti. Bu çalışma okuyuculara en az eserlerin kendisi 
			kadar lezzet veriyor.  |