| 
			   
			
			* 
			GERÇEKÇİLİK ÜSTÜNE 
			
			
			Bir bakıma çok kaypak bir kavram. Dışımızda: yani bilincimizin 
			dışında, bilincimize bağlı olmayarak varolan gerçeğin tıpatıp 
			fotoğrafını çekip okurlara göstermek de bir çeşit gerçekçilik 
			sayılır. Ama buna «naturalizm» diyorlar. Şuna benzer: Olmakta olanı 
			olduğu gibi yansıtmak, başka bir deyimle doktorun hastasındaki 
			hastalığı görmekle yetinmesi gibi bir şey. Benim andığım gerçekçilik 
			yalnızca bu kertede kalmamalı. Onun için sanatçı gerçeğin ölçülerini 
			kendinde toplayıp «olmuş mu?» ile birlikte «olabilir mi?» nin 
			karşılığını verebilmeli. Bununla da kalmamalı, «nasıl olmalı?» ya da 
			karşılık bulabilmelidir. Sanatçı doğanın kopyacısı değil kendinden 
			bir şeyler katan bileşimci olmalıdır. Bilmem anlatabildim mi? 
			
			
			(Yelken/Kasım 1963) 
			
			
			* SANATIMIN AMACI 
			
			
			Sanatımın amacı... Şöyle özetlemekte bir sakınca var mı acaba? 
			Halkımızın, genel olarak da insan soyunun müspet bilimler 
			doğrultusundaki en bağımsız koşullar içinde, en mutlu olmasını 
			isteme çabası. Ünlü Lincoln'ün demokrasi tarifi gibi: Halkın, halk 
			için, halk tarafından yönetimi der o. Biz de neden şöyle demeyelim? 
			«İnsanlığın, insanlık tarafından, insanlık için yönetilme çabası 
			adına sanat.» 
			
			
			(Varlık/Ağustos 1970) 
			
			
			* TOPLUMA İLETİLECEK BİLDİRİ 
			
			
			Sanat eserinin bildirisi değil de, bence, sanatçının bizzat kendisi 
			önemli. Toplumcu bir yazarım. Bireyin gerçek mutsuzluk ya da 
			mutluluğunun, içinde yaşadığı toplum düzeninden gelebileceğine 
			inanıyorum. Hikâye, roman, tiyatro oyunlarımın da bu inançtan hız 
			alacağı doğal. Çağımızın pek çok toplumları gibi, içinde yaşadığımız 
			kendi toplum düzenimizin de insanlarımızı mutlu kılmaktan uzak 
			olduğu su götürmez. Ben hikâye, roman, tiyatro oyunlarımla bozuk 
			düzenimizin nedenlerini insanlarımıza göstermek, onları uyarmak, 
			gösterip uyarmakla da kalmayıp bu bozuk düzeni düzeltmeye çaba 
			göstermelerini, bu çabayı elbirliğiyle göstermemiz gerekliliğini 
			yanıtlarım; yanıtlamaya çalışırım. 
			
			
			(Varlık/15 Ocak 1966) 
			
			
			MEKTUP 
			
			
			Fakir, ezilmiş, zavallı, hor görülmüş halkımı ayak altına alacak 
			romanlara milyon verseler benim için önemli değil. Halka, halkıma 
			inanıyorum. Her türlü geriliği, zaman zaman hainliğine rağmen, suç 
			onun değil. Yüzyıllar boyunca ona ne verilmiş ki ne isteniyor. 
			
			
			Oy'unu, kurtlarına veriyorsa suç onun mu? "Akrep gibisin kardeşim" 
			de denebilir. Doğrudur ama, onlar gene, her zaman, her şeye rağmen 
			haklıdırlar. 
			
			
			Geç, güç, lakin akıllarını yavaş yavaş da olsa başlarına 
			toplayacaklar ve bizzat kendilerinden başka onlara yar olanın 
			bulunamayacağını anlayacaklar bir gün. Ben buna inanıyorum. 
			
			
			(Orhan Kemal 5/6 Şubat 1970) 
			
			
			* 
			
			
			Eşe dosta selam, inandığım doğruların adamı oldum. Böyle yaşadım, 
			karınca kararınca bu doğruların savaşını daha çok sanatımda yapmaya 
			çalıştım, kursağıma hakkım olmayan bir tek kuruş dahi girmemiştir. 
			
			
			(Orhan Kemal 5 Nisan 1970 Pazar) 
			
			
			* 
			
			
			Önemli Not! 
			
			
			Not: Bu dosyada Murtaza'nın ikinci cildini yürütecek olan 
			müsveddelerle, 47. sayfaya kadar tape edilmiş bölüm vardır. Tape 
			edilmiş bölüm üç nüshadır. Geziden dönüşte devam edilecektir. (Tabii 
			kısmetse... ki elbette kısmettir). 
			
			
			(Orhan Kemal 2 Nisan 1970) 
			 
 
  |