72. 
			Koğuş Orhan Kemal tarafından 1952 yılında kaleme alındı. Eser 1967 
			yılından beri Devlet Tiyatrolarında sahnelenmektedir. Oyunun konusu, 
			1941 yılında bir cezaevindeki 72 numaralı koğuşta bulunan ve 
			"adembaba" olarak nitelendirilen, yoksul, toplum tarafından 
			dışlanmış (suçlu) insanlar arasındaki "Kaptan"ın ve 
			çevresindekilerin umutları, umutsuzlukları, özgürlüğe olan 
			hasretleri, aşkları ve çelişkileri, iyimserlikleri, insanlığını 
			yitirmemeye çalışmanın kavgasını yansıtarak anlatılmaya çalışılır."Habersizdim" 
			olarak dün gece Kemal Başar'ın yönetmenliğin de sahneye konulan 
			oyuna gittik. Kimler yoktu ki bu oyunda, Yavuz Bingöl'den Kerem 
			Alışık'a, Azra Akın'dan Serhat Özcan'a  kadar 
			bir çok başarılı sanatçı rol alıyor. Oyun Sadri Alışık Tiyatrosun'da 
			Küçük Sahne'de oynanıyor, Yavuz Bingöl'ü tiyatro sahnesinde izlemek 
			büyük bir keyifti, sanki yılların tiyatrocusuymuş gibi harika bir 
			oyun çıkardı. Kerem Alışık oyun sonunda babası Sadri Alışık'ın o 
			meşhur Turist Ömer selamını verince çok duygulandık, o anda sanki 
			biri bizim için göz yaşı dökmemizi fısıldıyordu kulağımıza. Bir an 
			gözümüze Sadri Alışık geldi, onun bıraktığı yerden oğlunun aynı 
			çizgide ve misyonda devam etmesi gurur vericiydi. Azra Akın ise o 
			hanımefendiliği ve mütevazi kişiliği ile kendini tiyatro sahnesinde 
			de hayran bıraktırdı, oyunculuğu güzeldi, tiyatro da devam ederse 
			eminiz bir yerlere mutlaka gelecektir. Oyunda bizi etkileyen bir 
			başka unsurda ülkemizin hangi şartlardan bu günlere geldiği 
			konusuydu. O kötü yaşam koşullarından bu güne kadar neler 
			yaşanmamıştı ki memleketimizde. Oyun insanlığın bir kez daha ne 
			denli önemli olduğunu sonunda bize hatırlattı. Seyirciler ustaları 
			ayakta alkışlarken, bir yandan da maneviyatlarını okşayan mesajları 
			düşünmeye başladı bile. Eminim sizde oyuna gittiğinizde hayatınınzda 
			bir şeylerin değişmiş olduğunu göreceksiniz. 72. Koğuş'u izlemek 
			büyük bir ayrıcalıktır...
			
			
			Oyundan sonra "Habersizdim" olarak sizler için değerli 
			oyuncularla söyleşiler 
			yaptık. Şimdi onlara bir göz atalım isterseniz.
			
			
			
			
			
			
			Bu gün bütün Türkiye açıkhava 72. Koğuş olmuş durumda.
			
			
			
			
			İlk olarak Serhat Özcan'ın yanına gittik. Orhan Kemal'in eserinde 
			oynamanın nasıl bir tecrübe olduğunu sorduk.
			
			
Usta 
			tiyatrocu Serhat 
			Özcan; Beni asıl 
			çeken taraf Orhan Kemal'in eseri olması. Ben konservatuar dönemimde 
			72. Koğuş'u okumuştum, aslında bu güne gider mi gitmez mi diye 
			düşündüm önce, fakat okuyunca baktım ki aslında değişen hiç bir şey 
			yok. Bu 
			gün bütün Türkiye açıkhava 72. Koğuş olmuş durumda. Artık 
			herkes o oyunda ki adem baba durumunda. Bir başka kabul etmemde ki 
			sebep ise oynadığım rol. Rolüm çok güzel, yani dişi bir rol, dişi 
			rol deriz biz ona tiyatro dilinde yani oyuncuya imkan veren rol. 
			Yönetmen Kemal Başar'da arkadaşım zaten, konservatuar'da beraber 
			okuduk.
			
			
			Habersizdim: Kemal 
			Başar'la çalışmak güzel mi?
			
			
			Serhat Özcan: Güzel 
			tabi, neticede ortak eğitimlerden geçmişiz ve ortak bir dünya 
			görüşünde buluşmuşuz ve çalışmakta benim için keyifli oldu.
			
			
			Serhat Özcan'dan sonra oyuna yeni dahil olacak olan, Acı Hayat 
			dizisinde oynadığı Numan karakteri ile tanınan bir başka usta 
			tiyatrocu Hüseyin Elmalıpınar'ın yanında aldık soluğu.
			
			
			
			
Habersizdim: 72. 
			Koğuş oyununa hangi rolde dahil olacaksınız.
			
			
			Hüseyin Elmalıpınar: Kara 
			Hayri adlı karakteri oynayacağım. Şu anda Can Kahraman'ın 
			canlandırdığı rol, onun bir işi çıktığı için bu role ben dahil 
			oldum.
			
			
			Habersizdim: Peki 
			ne zaman başlayacaksınız?
			
			
			Hüseyin Elmalıpınar: Yılbaşından 
			sonra bu karekter benimle devam edecek.
			
			
			Habersizdim: Bir 
			dönem oyununda oynamak ve Orhan Kemal'in eserinde oynamak sizin için 
			nasıl bir duygu?
			
			
			Hüseyin Elmalıpınar: Son 
			derece gurur verici, bunu çok ciddi söylüyorum. Orhan Kemal çok çok 
			önemli bir isim edebiyatımız ve sanat tarihimizle alakalı. Bu oyunda 
			olmak ayrı bir keyif benim için.
			
			
			Habersizdim: Kemal 
			Başar ile çalışmak nasıl bir tercübe sizin için?
			
 
			
			
			
			
			Hüseyin Elmalıpınar: Kemal 
			Başar'la çalışıyor olmak, onunla tanışmak benim için bir şanstır.
			
 
			
			
			
			
			Habersizdim: Televizyonda 
			ve sinema da bir çok projede bulundunuz. Tiyatro sizin için nasıl 
			bir tecrübe, hangisinde daha rahatsınız.
			
			
			Hüseyin Elmalıpınar: Ben 
			tiyatro ile başlayan bir oyuncuyum, alaylı yetiştim, Ankara Ekin 
			tiyatrosunda yetiştim, tiyatronun yeri yadsınamaz, tabi ki önce 
			tiyatro, çünkü tiyatro bir disiplindir ve disiplin bir oyuncunun en 
			çok ihtiyacı olan malzemedir.
			
			
			Habersizdim: Çok 
			teşekkür ederiz.
			
			
			Hüseyin Elmalıpınar: Ben 
			teşekkür ederim.
			
			
			Biz aslında tüm ekiple bir söyleşi yapmak istemiştik fakat oyun 
			bitiminde herkes yorgun olduğu için bunu gerçekleştiremedik. Oyun 
			sonunda Kerem Alışık bize gülümseyince hemen yanına gittik ve kısa 
			bir sohbet ettik.
			
			
			
			
Habersizdim: Öncelikle 
			oyunun sonunda babanızın Turist Ömer selamını vermeniz bizi çok 
			duygulandırdı. Bunu hep yapıyor musunuz?
			
			
			Kerem Alışık: Evet 
			her oyunda yapıyorum, 14 senedir tiyatro oynuyorum ve 14 senedir 
			yapıyorum. Bu gurur verici benim için.
			
			
			Habersizdim: Bir 
			dönem oyununda oynamak riskli değil mi? Zor mu sizin için?
			
			
			Kerem Alışık: Her 
			oyun kendi içinde bir zorluk taşır, ama bu dönem oyunu daha zor, 
			40'lı yıllarda geçiyor, bir de Orhan Kemal ismini taşımak zor fakat 
			altından kalktığımızı düşünüyorum, sizin bu ilgi ve sevginizi görmek 
			bunu kanıtlıyor.
			
			
			Habersizdim: Çok 
			teşekkür ederiz.
			
			
			Kerem Alışık: Ben 
			size teşekkür ederim.
			
			
			Ve son olarak Yavuz Bingöl'ün yanına gittik. O kadar mütevazi ve 
			samimiydi ki bizi kırmadı. Hatta yanından ayrılırken yazarlarımızdan 
			Çağlar Cilara kendisine kitabını hediye edince, imzalamasını istedi 
			ve "Bunu imzala ki senin verdiğine inandıralım insanları." diyerek 
			bizi güldürdü. Kendisine oyunla ilgili sorduğumuz soruları, 
			samimiyetle cevapladı, bir kez daha buradan teşekkür ediyoruz.
			
			
			
			
Habersizdim: Tiyatro 
			sizin için yeni bir tecrübe, daha önce dizilerde ve sinema 
			filmlerinde başarıyla canlandırdığınız roller oldu. Tiyatro nasıl 
			bir tecrübe?
			
			
			Yavuz Bingöl: Sinemadan 
			çok farklı, bu benim ilk tiyatro oyunum ve oynayınca niye bu güne 
			kadar daha önce bunu yapmadım diye kendime çok kızdım. Tiyatro da 
			kendimi buldum diyebilirim, gerçekten çok büyük bir heyecanla 
			çıkıyorum sahneye her akşam, aynı teksti oynuyoruz ama yine de aynı 
			şeyi oynamıyoruz aslında, çünkü seyirci değiştiği için hep farklı 
			farklı performanslar sergiliyorsun bu yüzden çok önemli.
			
			
			Habersizdim: Biz 
			sizi başka tiyatro oyunlarında görebilecek miyiz?
 
			
			
			
			
			Yavuz Bingöl: Bilmiyorum, 
			72. Koğuş gibi o standartta olursa yine de belki olabilir çünkü 
			tiyatroyu severek yapıyorum, ileride göreceğiz.
			
			
			Bütün 72. 
			Koğuş ekibine 
			teşekkür ediyoruz.