| 
			 
			
			
			TELEVİZYONDA “Hanımın Çiftliği”ni seyrederken, ertesi gün 
			gazetelerde “en çok izlenen dizi” değerlendirmesini görünce hem 
			keyifleniyoruz, hem deBeyoğlu’ndaki 
			kitapçının tezgâhtarını anıyoruz! 
			Diyeceksiniz ne ilgisi var? 
			Olmaz olur mu, birkaç yıl önce, o kitapçıya giren bir delikanlı 
			Orhan Kemal’in kitaplarını sorunca, tezgâhtar aklınca değişimi 
			anlatmıştı: 
			“Ne Orhan Kemal’i koçum, Orhan Kemal mi kaldı?” 
			Yani devir değişmiş, yepyeni romancılar piyasaya çıkmıştı, Orhan 
			Kemal’i kim okurdu ki? 
			Televizyondaki “Hanımın Çiftliği” dizisinin gördüğü ilgi cahil 
			tezgâhtar gibi düşünenleri herhalde utandırmıştır. 
			
			
			* * * 
			
			
			ORHAN Kemal’in “Hanımın Çiftliği” romanının ipuçları “Bereketli 
			Topraklar” romanında vardır, “Vukuat Var”da da... 
			Orhan Kemal’in 1940’lı yılların sonu ile 1950’li yılların başında 
			geçen romanındaki köylü-işçiler sömürü düzeninin farkında bile 
			değillerdir; kavgaları bireysel. Bir işportaları olsa, bir küçücük 
			dükkânları olsa... Onlar fabrikadaki emek-sermaye ilişkisini değil, 
			ırgatbaşının aldığı haracı sömürü olarak görürler. 
			
			
			* * * 
			
			
			ORHAN Kemal, insanlara hep umutla, hep iyimserlikle bakar, her 
			insanda her şeye rağmen aydınlık bir taraf vardır, temiz, insani bir 
			yan bulunabileceğine inanmıştır. O yüzden, hem sevip hem de gördükçe 
			kahrolduğu o insanları hoşgörüyle olduğu gibi görür, gösterir. 
			Onların karşılıklı güvensizliklerini, yalancılıklarını birbirlerini 
			gammazlamalarını, gösteriş budalalıklarını, palavralarını, kısaca 
			egoizmlerini olduğu gibi anlatır. 
			
			
			* * * 
			
			
			ORHAN Kemal’in anlattığı Türkiye, 
			toprak reformunu yapamamış, sanayileşmesini gerçekleştirememiş bir 
			ülkedir. Orhan Kemal’in insanları da köylü-işçilerdir, sömürü 
			düzeninin bilincine varamamış, kahırlı, köylü işçilerdir. 
			
			
			* * * 
			
			
			“HANIMIN Çifliği”nin bu ikinci TV 
			dizisi, daha önce yanılmıyorsak TRT’de 
			gösterilmişti. 
			Oyuncu kadrosuna bakınca eski diziyle karşılaştırmak istemeyiz, 
			çünkü bunlar da çok iyi oynuyor. Lakin bizim gözümüzde ilk dizinin 
			“Berber Reşit”i var, Aydemir Akbaş oynamıştı; riyakâr, mürai, 
			üçkâğıtçı bir tip... Bu dizide aynı rolü Hakan Boyav oynuyor, iyi de 
			oynuyor. Onu da en son Uğur 
			Yücel’in “Hırsız-Polis dizisinde seyretmiştik; “Berber Reşit”i 
			de çok iyi canlandırıyor ama, bizim aklımızda Aydemir Akbaş 
			kalmış...  |