| 
			  
			 
			Kazakistan’ın önemli düşünürü Abay’ın sözünü daima hatırlarım, 
			“Babanın oğlu olma, insanlığın oğlu ol!” 
			Orhan Kemal’in oğlu mu olmak, yoksa insanlığın oğlu mu olmak 
			gerekir? Sanıyorum, Orhan Kemal’in oğlu olmak bu iki kavramı da 
			içinde barındırmak demektir. 
			 
			Şartların oluşması ve ailenin tüm fertlerinin kenetlenmesiyle iki 
			bin yılında açtığım Orhan Kemal Müzesi, üstadı geleceğe taşıma 
			düşüncesini içeriyordu. Sadece müzeye gelen konuklar onu daha iyi 
			tanısın, sanatçısına sahip çıksınlar istiyordum. Ama bu sade 
			düşüncem yıllar içinde beni şaşırtacak hayatımın akışını 
			değiştirecekti. Yıllar önce baştan sona okuduğum kitaplarını yeniden 
			okuduğumda, kendisini yeni tanımaya başlayan, keşfeden bir 
			okuyucunun heyecanını taşıyordum. Kitap sayfalarını çevirdikçe 
			yaşayan bir Türkiye gözlerimin önünde akıp duruyordu. Sadece yerel 
			değil, evrensel motifleriyle her ülkenin insan öyküsünde görülen zor 
			yaşam koşullarında verilen mücadeleyi, direnişi, hayalleri ve 
			sevgileri görebiliyordum. Yani hepimizin yaşadığı küçük ama görkemli 
			yaşamlar sergileniyordu onun satırlarında. Tüm insanların umutları 
			vardı.Ulaşıp ulaşamayacakları meçhul umutlarına ve zor şartlardaki 
			şaşırtıcı iyimserliklerine tanıklık ettim. Aç kaldıklarında onlarla 
			birlikte tüm dünyaya haykırdım, “Ey açlık! Seni midemde, 
			iliklerimde, kanımın yuvarlarında duydum. Ve sen, benim iyi, benim 
			şefik ve rahim olan soyum, insan soyu, sen ebedi tokluğu 
			fethedeceksin!” 
			 
			Bugüne geldiğimizde yani dokuz yıl sonra onun 95. yaşında, üstadın 
			gelecek kuşaklarca tanınması, okunması ve unutulmamasının ötesine 
			geçerek onun düşüncelerinin herkes tarafından benimsenmesini, insan 
			sevgisinden ders alınmasının bizleri zenginleştireceği inancındayım. 
			 
			Hiçbir şey yapmadan sadece akıl verenlerin bol olduğu bir ortamda, 
			bir sanatçının geleceğe taşınmasının boş bir uğraş olarak 
			niteleyenlere en iyi cevabı, Orhan Kemal’in Arkadaş Islıkları 
			vermektedir, “ Gerçek olan öğrenmektir. Nereden, nasıl öğrenirsen 
			öğren.Nereden, nasıl öğrendiğin, diploman, hatta neler bildiğin de 
			önemli değil.Ne yaptığın önemlidir.” 
			 
			Ne yaptığımı bilerek, sadece babamın oğlu olarak değil, insanlığın 
			oğlu olarak çabalamak, değer bilmek beni her geçen gün üstadın insan 
			sevgisine daha da yaklaştırıyor. 
  |