Hanımın Çiftliği

Kanal D’nin bu sezon en iddialı dizisi olacak.

Dizinin birinci bölümü beklenildiği gibi rayting rekorları kırdı.

Daha önce Ünal Küpeli’nin yönettiği dizi film 1990 yılında TRT’de yayınlandığında da izlenme rekorları kırmıştı.

Muzaffer Bey’i Fikret Hakan,

Kemal’i Bulut Aras,

Ve Güllü’yü de İlknur Bozkurt canlandırmıştı.

Türk sinema tarihinin önemli filmlerinden biri olan ‘’Hanımın Çiftliği’’ bir hemşerimizin romanından uyarlama.

Bilinen adı ile Orhan Kemal.

Şimdi ikinci versiyonunun çekildiği filmin yönetmeni Faruk Teber.

Muzaffer Bey rolünde Mehmet Aslantuğ

Kemal rolünde Caner Cindoruk

Güllü rolünde ise Özgü Namal oynuyor.

Karataş ilçemizin Karaahmetli köyünde

inşa edilen konakta ve bölgemizde çekimler devam ediyor.
H H H

Bu vesile ile rahmetli Orhan Kemal’den de söz etmek istiyorum.

Asıl adı Mehmet Raşit Öğütçü. 1914’de Ceyhan’da doğdu.

Babası 1. TBMM’ de mebusluk yaptı.

Ardından siyasi nedenlerden iki yıl Suriye ve Lübnan’da kaldılar.

Çocukluk ve gençlik yılları yoksulluk ve arayışlarla geçti.

Evlenip Yıldız adında bir kız çocuğu oldu, ardından askere gitti.

Askerde hakkında ‘’Yabancı rejimleri övmekten’’ dava açıldı ve 5 yıla hüküm giydi.

Bursa cezaevinde Nazım Hikmet’le tanıştı.

Bundan sonra tüm hayatı ekmek kavgası ve ideolojik davalarla geçti.

En son İstanbul’da karar kıldı ve hayatını yazarak kazanmaya başladı.
Şiir, öykü, tiyatro eserleri yazdı ama asıl romanları ile dikkat çekti.

Baba Evi, 72. Koğuş, Murtaza, Eskici ve Oğulları, Kardeş Payı bunlardan bazıları...

Yazılarında daha çok ‘’Reşad Kemali’’ takma adını kullanırdı.

Eserlerinde büyük çiftçilerin yanında çalışan işçilerin dramlarını işlerdi.

Eserleri derin psikolojik gözlemleri ve uzun diyalogları ile kendisini fark ettirir.

1970 yılında yazarların daveti üzerine gittiği Bulgaristan’da rahatsızlandı ve ardından orada vefat etti.

Bugün Adana’nın Yüreğir ilçesinde bir Bulvarda adı yaşatılıyor.

Toprağı bol olsun.

H H H

Bundan 2-3 yıl önce ‘’Beyaz Gelincik’’ dizisi ile tüm Türkiye’ye Adanamızın tanıtımı yapılmıştı.

Fena da olmamıştı.

Adana’daki birçok doğal güzellikler o film vesilesi ile günışığına çıkmıştı.

Bu dizilerin olumlu reklâma katkısı iyi

de...
Hep böyle ağa, işçi çekişmeleri, aşkları ve kavgaları ile alakalı senaryolarla mı olmalı?

Adana hâlâ 1950’ler de mi yaşıyor.

Adana kamuoyu biraz da buna kafa yormalı.

Hanımın Çiftliği’ni izlerken düşünelim.

Kaderiniz değişmeyince, filmleriniz de değişmiyor.

H H H

Filme dair söyleyeceklerim de var.

Filmin müzikleri, görüntüler ve kurgusu mükemmele yakın.

Kostüm ve mekân seçimleri de titizlikle kotarılmış.

Ancak ilk günden Adanalıların itiraz ettikleri dizi kahramanlarının dillerinden dökülen küfürler.

Aile dizisi olmaya aday olduğundan, tüm ailenin birlikte kasılmadan rahatlıkla izleyebilmesi için bu yöndeki eleştirileri umarım ‘’Gold Filmcilik’’ dikkate alır.

Adana’nın imajına şimdi bir de küfürbazlığı eklemeyelim.