Orhan Kemal Roman Armağanı,“Son Ada” romanıyla ödüle değer görülen Zülfü Livaneli’ye törenle verildi.

1970 yılında kaybettiğimiz, Türk edebiyatının en önemli yazarlarından Orhan Kemal anısına düzenlenen Roman Armağanı, dün Beyazıt’taki Orhan Kemal Kütüphanesi’nde yapılan törenle, “Son Ada” romanıyla ödüle değer görülen Zülfü Livaneli’ye verildi. 
Tahsin Yücel’in başkanlığında, Osman Şahin, İnci Aral, Semih Gümüş, Refik Durbaş, Özdemir İnce ve A. Kemali Öğütçü’den oluşan kurul, Livaneli’yi, ‘toplumsal sorunlara gerçekçi yaklaşımını fantastik bir anlatımla yansıtmadaki başarısı’ nedeniyle ödüle değer gördü.
Törende Livaneli’ye ödülünü vermek için sahne alan Yaşar Kemal, “Şikâyetim var benim; Orhan Kemal’in değeri bilinmedi. Çok hassas adamdı, onu o genç yaşta işte bu değerbilmezlik öldürdü” dedi. 
Orhan Kemal’in ölümü üzerinden 39 yıl geçtiği halde yazarla ilgili üniversitelerde veya yayın dünyasında yeterli çalışma yapılmadığını belirten Yaşar Kemal, “Oysa ‘Murtaza’ romanı Fransa’da yayımlandıktan sonra hakkında birçok inceleme hazırlandı, dünya edebiyatının en önemli eserlerinden biri olarak nitelendi. ‘Murtaza’ örneğin eğer İspanyol ya da Rus edebiyatının parçası olsaydı, ‘Don Kişot’ kadar önem verilen eser olurdu” dedi. 
“Livaneli, Orhan Kemal’in değerini bilmiş bir insandır” diyen büyük yazar, Livaneli’ye ödülünü sundu. 

‘Edebiyat bir tedavidir’
Livaneli de konuşmasında “Yaşar Kemal’in de dediği gibi yazar olmak kolay değil bu ülkede” dedi ve sözlerini, “Yazarlık bir usta çırak ilişkisidir. Bizim kuşağın büyük şansı, Yaşar Kemal, Orhan Kemal, Nâzım Hikmet, Sait Faik gibi hocalarımızın olmasıydı, mekteplerimiz de hapishanelerdi” şeklinde sürdürdü. 
“Orhan Kemal’in bir yazarlık sırrı var, sanki türkü söyler gibi, destan anlatır gibi kolaylıkla akıcılıkla yazıyor. Akdeniz’e özgü o coşkuyla yazan bir yazar” diyen Livaneli, kısa süre önce geçirdiği ameliyattan sonraki günlerde Işık Öğütçü’den, Orhan Kemal Ödülü’ne değer görüldüğü haberini aldıktan sonra hızla iyileştiğini belirtti ve “Edebiyat bir şifadır, tedavidir” dedi.