Ana Sayfa

Mustafa Aslan - Ocak 2009

 

BEREKETLİ TOPRAKLAR ÜZERİNDE

 


Orhan Kemal’in Bereketli Topraklar Üzerinde adlı romanı Türkiye’nin geçiş noktalarını anlatan bir yapıt. Yapıt anlatılan süreçte artık gelenekselliğin yerini her açıdan yeni ilişkilerin almaya başladığını gözlemliyoruz.



ŞEHİRLİ/KAPİTALİZM

Sivas’ın köylerinden çalışmaya gelen üç arkadaşın anlatıldığı roman aslında Türkiye’nin yeni bir sürece girdiğinin romanıdır.

Yaptın başından beri köy kökenli kahramanların ağzından sık sık duyduğumuz “şehir” ve “şehirli” sözcükleri kapitalizmim tam karşılığıdır, bana göre. Köy kökenli insanların karşılaştığı yeni ilişkiler ağına verdikleri bir addır, “şehir” ve “şehirli”. Çünkü geleneksel ilişkilerin yerini artık yeni ilişkilere bırakmaya başladığı bir süreçtir. Eski kurumların yavaş yavaş tasfiye edildiği günlerdir, yapıtta anlatılan.



MAKİNELEŞME



Makineleşme yeni yeni başlamıştır. Çevrelerinde gördükleri makinelerden birçok insanın fazla bilgisi yoktur. İnsanlar makineyle tanışmaya başlamıştır. Ülkeye giren makine beraberinde yeni ilişkileri de getirmiştir. Artık hemşerilik, dostluk, arkadaşlık yerini bütünüyle çıkara bırakmıştır.

Namus kavramı da değişmeye başlamıştır. Küçük yaştaki kızlar geneleve yaşları büyük gösterilerek düşürülebiliyor, kadınlar bir çıkar aracı olarak kullanılabiliyor. Çünkü yeni acımasız ilişkiler içerisinde ayakta kalmak için böyle yapmak zorunda kalıyorlar, başka seçenekler aramadan. Çünkü yeni ilişkilerin sunabileceği seçenekler arasında bunlar vardır.



TARIM VE SANAYİ İŞÇİLERİ



Sanayi ve tarım işçilerinin durumu Çukurova’ya çalışmaya gelen kahramanlarımız aracılığıyla öğreniriz. Her iki alanda da çalışan işçilerin hiçbir sosyal güvencesi yoktur. İşverenin insafına terk edilmişlerdir.

Çocuk işçilerin dramı ise bir başkadır. Çocuklar ve kadınlar da ucuz işgücü olarak kullanılmaktadır. Okula gidecekleri yaşta ya makine başındadırlar ya da tarlada aileleriyle birlikte çalışmaktadırlar.



EMEKÇİLERİN ÖRGÜTLENME SORUNU



Orhan Kemal, makineleşmenin başladığı yıllardaki emekçilerin durumuna birçok açıdan değinmiştir, Bereketli Topraklar’da ve öteki yapıtlarında. Bereketli Topraklar’da emekçilerin örgütlenme sorunu irdelemiştir. Ama yapıtta “sendika” sözcüğü hiç geçmemektedir. Bir takım oluşum yaratma çabası içinde olan insanları, kahramanları görüyoruz. Yapıtta önce karşımıza Kılıç Usta çıkmaktadır. Daha sonra ise Kürt Zeynel tipi çıkmaktadır. İşçilerin birlik olmaları durumunda bir şeyler yapabileceklerini savunur. Çalışanların durumlarının iyileştirilmesi gerektiğini yapıtında döne döne işler.

Fabrika sahipleri, toprak ağaları da çalışanların karşısına ufak tefek olanaklar sundukları usta, ustabaşı, ırgatbaşı, katip vb. kişileri dikerler. Onların birlik olmalarını bir takım oyunlarla engellemeye çalışırlar. Bunun için kumar, uyuşturucu, borçlandırma, işten atma… yollarını kullanırlar.



Bereketli Topraklar, ülkemizin gelişimi içinde ayrı bir yeri olan yapıttır. Çünkü makineyle tanışmaya başlamış, geleneksellik çözülmeye başlamıştır. Gelenekselle yeni ilişkiler arasında bocalanan bir dönemin romanıdır.




*Orhan Kemal, Bereketli Topraklar Üzerinde,18. Basım:Kasım 2008-Everest Yayınları, İstanbul





 


info@orhankemal.org