| 
               
			
			Dünya Evi Orhan Kemal 
			   |  
        
          | 
            
			 |  
        
           |  
        
          
			
				
					
					
					
						
							
							
								
									
									Orhan Kemal'e merak sarıp bir seferde dokuz 
									on kitabını aldıklarımın arasındaydı 'dünya 
									evi'. peşpeşe okuyup biraz ara vermeli diye 
									düşündüğümde rafa kaldırmıştım. birkaç gün 
									evvel gerçekten özlediğimi hissettim ve 
									başladım dünya evi'ne. 
									 
									yazarın ilk romanı olan bu kitap, yine kenar 
									mahallelerdeki insanların yaşamlarından 
									kesitler sunuyor. bir farkla, bunda kendi 
									hayatı da var. 
									 
									öteki taraftaki adam'ın oğlu olan genç adam, 
									genç boşnak karısıyla yeni evlenmiş bir de 
									bebek beklemektedirler. çalıştığı fabrikada 
									birkaç kişi haricinde kimse onu sevmez, 
									genel olarak sevilen biri değildir zaten, 
									muhalif ve aynı zamanda sürgünde olan bir 
									adamın oğlu olduğundan. ancak karısı çok 
									sever onu. onun için yapamayacağı yoktur. 
									aylık yirmidört lira doksanbeş kuruşla 
									geçinebilmenin, daha doğrusu geçinemenin 
									sıkıntısıyla bir olaylar silsilesine karışır 
									genç adam. 
									 
									genç adamın karşılaştığı zorluklar, verdiği 
									mücadele, sınır tanımaz hayaller, ot gibi 
									yaşamaktan sıyrılmak için kafasında 
									yarattığı bir dünya...umut fakirin ekmeği 
									misali, maaşı bol bir işin hayali biraz daha 
									sürsün diye iş görüşmesini erteler mesela. 
									karısının da hayalleri vardır. doğumunu 
									evde, canı kadar çok sevdiği kocasının 
									yanında yapabilmek, sarı demirli bir 
									karyola, mavi satenden bir yorgana sahip 
									olmak gibi. 
									 
									orhan kemal'in kitaplarında iyi son ya da 
									kötü son yoktur. yaşayıp giden insanların 
									hayatından bir kesit vardır sadece. aynı 
									zamanda yaşanılan dönemin sosyal ve ekonomik 
									boyutunu da gösterir yazar. romandaki 
									kahramanlar ister iyi ister kötü olsun, her 
									hallerinin sebeplerinde insanca unsurlar 
									vardır. kızdığınız bir karaktere beş sayfa 
									sonra acırsınız.. yaşam mücadelesindeki 
									badireleri aşmada en az okunulan karakter 
									kadar sorumluluk hisseder ve onunla birlikte 
									kafa patlatırsınız içinde bulunduğu kaostan 
									kurtulması için. 
									 
									 
									"Genç 
									adam: 
									- O zaman haftadabir kaç gece geliriz dedi. 
									Birkaç gece çoktu. Böyle para tuzaklarına 
									para vermektense, haftada bir gelmek, birkaç 
									gecenin parasını da bir kenara saklamak en 
									iyisiydi. Ellerine birkaç kuruş fazla geçti 
									diye çarçura ne hakları vardı? Sinema, saz, 
									tiyatro birer hayaldi. Çok paraları olsa, o 
									zaman başkaydı. İsterse hergün gelsinler. 
									Ama böyle sayılı parayla. Yazık günahtı. En 
									biri karnındaki. Yarın Allah izin verirse 
									çırılçıplak gelecekti. Üst isterdi, baş 
									isterdi. Sonra büyüyecekti. O zaman masrafı 
									daha da ağırlaşacak, avuç dolusu para 
									yiyecekti. ..." 
									 
									 
									
									Yayıncı: 
									Tekin 
									Yayınevi 
									Yıl : 
									1993 
									Sayfa: 
									251 
									
									Fiyat 
									: 10.00 YTL
									 | 
								 
							 
							
							
 
  | 
						 
					 
					 | 
				 
			 
			   |    |