Ana Sayfa

esenyurtkolektifi.blogspot.com  - Eylül 2007
 

 

Umudun mirasçısı Orhan Kemal ve Cemilesi




Türk edebiyatının beklide işçi sınıfına en yakın yazarlarındandır Orhan kemal. 72. koğuş, murtaza,grev …daha sayamadığımız yüze yakın yazılı çeşitli türden eser. Bazı eserleri sinema ve tv de film olarak gösterildi.

Kovuşturmalar, hapis. Nazım hikmet ile komünizm propagandası yapmak suçundan aynı cezaevinde yattı. Mahkemede bir gün hakim, “ neden fakir fukaradan bahsediyorsun neden zenginlerden bahsetmiyorsun “ dediğinde hakime cevabı “ haklısınız ama ben Unkapanı’nda oturuyorum ve etrafımda fakirler yaşıyor “ şeklinde olmuştur. Orhan kemal, yaşadığı dönemde çevresinden olsun ülkesinden olsun ilgisizlikten dolayı çok bunaldığı zamanlar olmuştur. Hatta intiharı bile düşünmüştür. ama umudunu hiç yitirmemiştir. Çocukları, babalarının onlara bıraktığı tek mirasın umut olduğunu söylemişlerdir. Orhan kemal’in umuda dair sözü “ kara gün kararıp gitmez, her kara günün sonunda aydınlık gün var “ olmuştur . O ilgisizlik günleri bu gün geride kalmıştır . eserleri bu gün dünyanın bir çok ülkesinde değişik dillerde çevrilip yayınlanıyor. Ve ilgi ile takip ediliyor.

Yazımı, son günlerde yeniden okuduğum, Orhan kemal’in işçi sınıfına adanmış romanlarından olan “ cemile “ adlı kitabı zevkle bir solukta okunacak steinbeck tarzında bir romanı ile kısaca anlatarak noktalayalım. Roman Adana’da da bir iplik fabrikasında bir tarafta işçilerin yaşam koşulları diğer diğer yandan bir ayağı toprakta bir ayağı fabrikada burjuva karakteri oluşmamış, diğer yandan yüzü Avrupa burjuvazisine dönük iki fabrika ortaklarını karakterize ediyor. Romanın ana karakteri cemile abisi ile birlikte iplik fabrikasında çalışmaktadır. Cemile ile aynı fabrikada çalışan katip Necati cemile’ye aşıktır.

Cemile’nin güzelliği etrafında bir dikkat ve zoraki sahip olmak isteyen deveci çopur Halil tehlikesini getirir. Fabrikaya yeni getirilen İtalyan mühendise karşı fabrika sahiplerinden olan kadir ağanın üretim kapasitesini bilinçli olarak işçilerin haberi olmadan düşürmesi sonrası parça başı çalışan işçiler aldıkları ücrete isyan ederler. Bir paradoks durumu gibi anlaşılsa da işçiler bu durumun bir oyun, bir tezgah olduğunu sonradan görüyorlar. İşçilerin her türden bozguncu, birbirlerine karşı ayak oyunlarına kapılmalarına rağmen, en zor koşullarda birbirlerine destek, dayanışma ruhunu romanda görebiliyoruz. Orhan kemal’in edebiyatının Anadolu halklarının toplumsal döngüsünün kendi toplumsal gerçekçi anlayışının süzgecinden damıtıldığını fark ediyoruz.

NOTLAR :
Orhan kemal “ cemile “ epsilon yayıncılık . 152 syf. Roman .
Vatan kitap dergisi 15 aralık 2007 yıl 3 sayı 45 te Orhan kemal’in oğlu ile yapılmış röportajdan alıntı yapılmıştır.


 


info@orhankemal.org