| 
							  
							 
							 
							 
							Yıl 1950. Mahmut Makal'ın 'Bizim Köy'ü o yıl olay 
							yaratmış, önde gelen edebiyatçıların övgüleriyle 
							karşılanmıştı. Köy Enstitüleri anılırken, Mahmut 
							Makal'ın kitapları yeniden yayımlanıyor 
							 
							 
							Bizim Köy/ Orhan Kemal  
							 
							Mahmut Makal'ın kitabını; bir hamlede yer, yutar 
							gibi okuduktan sonra, elimde olmayarak "Yaşşa 
							aslan!" diye haykırdığım zaman, saat gecenin üçüne 
							çeyrek vardı.  
							Onu hiç tanımıyorum. Hiçbir yerde görmüşlüğüm falan 
							da yok tabii... Gecenin üçünde beni heyecanlandıran 
							bu delikanlıyı, alnından öpmek için önüne geçilmez 
							bir istek duymuş, buna imkân olmayınca da kaleme 
							kâğıda sarılmış, Bizim Köy hakkında bir methiye 
							döktürmüştüm.  
							Ne zaman uykuya geçtim bilmem. Sabahleyin çok 
							erkenden uyandığım zaman, akşamki heyecanı tekrar 
							yaşadım ve karıma:  
							"Bu kitabı bugün oku!" dedim. "Derhal oku... Senden 
							yemek falan istemiyorum. Öğleye kadar oku, üzerinde 
							konuşalım!"  
							Öğle oldu, eve geldim.  
							"Nasıl?" dedim karıma, "okudun mu?"  
							"Okudum..."  
							"Nasıl buldun?"  
							Beni gözden geçirdi.  
							"Çok güzel amma..."  
							"Eee... Amması da ne?"  
							"Ah şey olsaydı..."  
							"Ne?"  
							"Bir noksanlık var bunda... Sen daha iyi anlarsın 
							ya..."  
							"Ne?"  
							"Canım işte... Bu işlerin, yani köy ve köylü 
							meselesinin kökünden halli için..."  
							"Anlıyorum, köy ve köylüyü kurtarmak için nasıl bir 
							yol takip edilmesi lazım geldiği..."  
							"Tamam... Yoksa, mesele aynı gerilik, yalnız Mahmut 
							Makal'ın ve Mahmut Makal'ların köyünde mi? Bizim 
							şehirde burnumuzun dibinde yok mu? Pencereden bak... 
							Sadece teşhirle bitmiyor ki iş..."  
							"O tarafını da başka Mahmut Makal'lar düşünsün 
							karıcığım" dedim. "Temenni edelim, şehirli bir 
							Mahmut Makal çıksın da, 'Bizim diye bir kitapla; 
							beton, çelik, elektrik, otomobil, radyonun yanı 
							başındaki uçurumlardan bahsetsin..."  
							Tabii methiyemi yırttım. Çünkü Mahmut Makal, asıl 
							methiyelere layık eserlerini daha sonra verecek, 
							yahut Mahmut Makal'lar...  
							(Yaprak, sayı: 22, 15 Mart 1950)  
							 
							 
 
  |