Ana Sayfa

Gaziantep Hakimiyet - Mustafa Aslan - 29.Şubat.2008

 

MURTAZA

 

Ülkemiz insanını yakından tanımak isteyen Orhan Kemal’in ‘Murtaza’ adlı yapıtını kesinlikle, öteki yapıtlarıyla birlikte okumalı. Bu tadına doyamadığımız yapıtın süreri geçtiğimiz günlerde okurlara sunuldu. Yazarın, ölmeden önce tamamlayamadığı biçimiyle ‘Önemli Not!’ adıyla başka çalışmalarıyla birlikte, ilk kez yayımlandı. Yaklaşık 90 sayfalık Murtaza-II ( Bu adlandırma bana ait.) öncekini bütünlemektedir.

Murtaza CHP’nin iktidarda olduğu İsmet Paşalı yıllarda başlar. Yapıtın sonlarına doğru çok partili yaşama geçiş (Terakkiperver ve SCF’den sonra) DP’nin kuruluşu. DP heyecanla karşılanır, halk tarafından. Büyük destek görür seçim öncesinde.

Murtaza’nın süreri DP’nin varlığını duyumsattığı günlerde başlar. Murtaza-II’de çok partili döneme geçiş ve önceki geçiş denemelerine (SCF) ilişkin bölümler ve kahramanın/anlatıcının ağzından görüşler dile getirilmiş. Sıkı bir İsmet paşa taraftarı olan Murtaza Yunanistan göçmenidir. Çünkü, İ. İnönü çan sesinden kurtarmıştır, ona göre. İsmet Paşa’nın Gazi’nin SCF’ye yaptığını yapacağı inancındadır. Kaldı ki, SCF Fethi Okyar’a Mustafa Kemal Atatürk tarafından kurdurtulmasına karşın kapatılmaktan kurtulamamıştı. SCF nasıl Mustafa Kemal tarafından kapatıldıysa DP’de İsmet İnönü tarafından kapatılmalıdır, Murtaza’ya göre. Bu beklenti içerisindedir.

“…Ne imiş? Demokrasi! Abe kaç para eder paşamızın yanında demokrasi? Ne için vermemiş idi Gazi Paşamız dokuz yüz otuzlarda iktidari Serbestçilere? Yok mu idi aklı İsmet Paşamız kadar? Vermedi. Çünkü istemedi kaptırmak kamçısıni cahil halka!” (O. Kemal, Önemli Not! S.51)



Murtaza için ‘Donkişot’ benzetmesi yapılır önceki yapıtında. “ ‘Bu adam Donkişot desenize’ “ (O. Kemal, Murtaza, s.277).

Murtaza-II’de elirgin olarak Murtaza’nın ruhsal yapısının çözümlenmesine gidilmiş. Bu tip üzerinden yola çıkarak genel bir toplumsal analiz yapılmaya çalışılmış. ‘Önemli Not!’ta (Murtaza-II’de) ise Murtaza’nın davranışının psikolojik analizine girilmiş. Çünkü kendini öteki insanlardan çok farklı duyumsamaktadır. Örneğin:Ermiş, peygamber vb. gibi. Murtaza yavaş yavaş kendini peygamber sanmaktadır.

“…Geceyi aynı odada geçireceği bu Allah adamına dikkatle bakıyor, Baba Rıza’nın, buraya gelirken, yolda anlattıklarını aklından geçiriyordu. Demek cenab-ı Allah, peygamberlerin yetişmesine önayak olacak birini de yaratırmış? Sakın şu Hoca Efendi de onu yetiştirmeye memur edilmiş olmasındı Cenabı Allah tarafından?” (O. Kemal, Önemli Not! S.63)

Orhan Kemal’in yapıtlarının genelinde önemli bir saptamayı görmemiz olası. Bu saptama: Aynı sınıftan olan insanların birbirinin kuyusunu kazması, küçümsemesi. Murtaza kendisiyle aynı ve aşağı konumda olanları yok sayar. Fırsat bulduğunda onları güç duruma düşürür. Aşağı tabakadan insanları küçümser. Orhan Kemal bunu bile anlatırken uçsuz bucaksız bir insan sevgisi vermekte, bu kahramanıyla. Okur umutsuzluğa sürüklemez, hep umut vardır, en umutsuz durumlarda bile;onun yapıtlarında ve yazılarında.

Yaşar Kemal, Murtaza için,” Murtaza, bizim edebiyatımızın her yönüyle bütün çelişkileriyle, iç ve dış çelişkileriyle insan olabilmiş, belki de tek tiptir. Murtaza, halkın bir adamıdır. Koşulların, geleneklerin yabancılaştırdığı bir tiptir.,” der. (O. Kemal, Önemli Not!,Murtaza’nın sunuş yazısı)

Hanımın Çiftliği’ndeki ‘Kabak Hafız’ tiplemesi kadar olmasa da Murtaza-II’de din sömürüsüne başka bir ‘Arap İmamla’ değinmiş. Yapıt tamamlanmış olsaydı, Orhan Kemal, Kabak Hafız’dan sonra, ‘Arap İmam’ tipi kazandırırdı, edebiyatımıza; bana göre.

“Baba Rıza’nın aklından mahalledeki mescidin imamı Arap geçti. Remil atar, azgın kocalara eşek dili yazar, suya bakar, büyü yapardı. …Dini adeta tam bir geçim aracı haline getirdiğinden, mahalleliyle en olmayacak şeyleri ciddi ciddi konuşur, papazların günah çıkarması gibi olmasa bile, günahkar tazeleri dinler, faydalanır, faydalandıklarının da ruhlarını temizlerdi” (O. Kemal, Önemli Not! s.60)

Murtaza’da az da olsa, Orhan Kemal yerel sözcüklere yer vermiş. Rıfat Ilgaz ve yoğun olarak Fakir Baykurt’ta da yoğun olarak karşılaştığımız, ama ilk kez duyduğumuz sözcüklerle tanıştırıyor, bizi. Bu çok önemsediğim bir şey, dilimize yeni sözcükler kazandırmak açısından.

Orhan Kemal, Murtaza da mizah olanaklarını iyi kullanmıştır. Mizah bir takım kaba sözcükler üzerine kurmamıştır. Elbette şive taklitlerinden, göçmen ağzından vb… yararlanmıştır. Toplumsallıktan uzaklaşmadan, mizah öğesinin yapıtına zenginlik katması uğruna bir takım yapaylık ve zorlamalara gitmemiştir. Her şey oldukça doğaldır.

Kendini “aydınlık gerçekçi” olarak niteleyen Orhan Kemal, çalışan insanları hiçbir yapıtında idealize etmemiştir, Murtaza’da olduğu gibi. Onları iyi/kötü, güzel/çirkin yönleriyle büyük bir insan sevgisi içinde vermiştir.

Yineliyorum, Murtaza’yı toplumuzu daha yakından tanımak için, öteki yapıtlarıyla birlikte okunması gereken bir yapıttır.



-Orhan Kemal, Murtaza, (roman), Everest yayınları, 2007-İstanbul

-Orhan Kemal-Önemli Not!,(Tamamlanmamış yapıtlar seçilmiş düzyazılar), 1. Baskı Everest yayınları, 2007-İstanbul
 
 

 

 


info@orhankemal.org