... KISA KISA ... 
															KISA KISA ... KISA 
															KISA ... KISA KISA 
															... 
															
															
															
															 
															Mazlum VESEK
															Önce Ekmek; bu 
															söz kullanıldığı 
															yere ve zamana göre, 
															kimi zaman bir 
															slogan, kimi zaman 
															bir dram, kimi zaman 
															bir öfkedir. Ancak 
															bu söz nerede 
															söylenirse 
															söylensin, 
															kanaatimce, kaygıyı 
															ifade ediyor. 
															Nitekim, "önce 
															ekmek" sözü, para 
															akışının yön verdiği 
															çağımızda, dünya 
															nüfusunun 
															çoğunluğunun temel 
															kaygısını ifade 
															ediyor. Toplumcu 
															gerçekçi Türk 
															edebiyatının usta 
															ismi Orhan Kemal'in 
															de temel kaygısı 
															"önce ekmek" oldu 
															şüphesiz. Orhan 
															Kemal külliyatını 
															iyi takip edenler 
															çok kere "önce 
															ekmek" sözü ile 
															karşılaştıklarını 
															hatırlayacaklardır. 
															"Önce ekmek" diyerek 
															hayallerini bırakan 
															nice kahramanı 
															vardır hayatımızın. 
															Orhan Kemal'in 
															kahramanları da 
															onlardır. Yine de 
															umutludur Orhan 
															Kemal. Kahramanları 
															da öyle. Çünkü 
															"müşterek" istekleri 
															olan insanlık, günün 
															birinde ekmek için 
															hayallerini terk 
															etmeyecek ve daha 
															güzel bir dünya 
															kuracaklardır. İşte 
															bu insanların, bu 
															özlemlerin 
															hikâyelerinden 
															oluşan Önce Ekmek 
															kitabı geçtiğimiz 
															günlerde Everest 
															Yayınları tarafından 
															tekrar basıldı. 
															1968'de ilk defa 
															Yeditepe Yayınları 
															tarafından basılan 
															kitap, 1969'da Sait 
															Faik Hikâye Armağanı 
															ile Türk Dil Kurumu 
															Hikaâye ödülü 
															almıştı. 
															
															ÖNCE ÇOCUKLAR
															Önce ekmek 
															diyenlerin 
															dünyasından, 
															çocuklara 
															eserlerinde önemli 
															bir yer veren Orhan 
															Kemal'in bu öykü 
															kitabında da 
															çocuklar ön planda. 
															Kitaptaki 17 öykünün 
															sekizinin baş 
															kahramanı çocuklar. 
															Kitaba ismini veren 
															Önce Ekmek ile Bir 
															Çocuk, Üçüncü, 
															Tarzan, Çocuklar, 
															Sevmiyordu, Elli 
															Kuruş, Sağ iç 
															öyküleri direkt 
															çocukları konu 
															edinen öyküler. Bu 
															öykülerde çocuklar 
															"ekmek kavgası"nın 
															neferleri oldukları 
															gibi tam da Orhan 
															Kemal'in inandığı 
															ışıklı, aydınlık 
															tarafları olan 
															kişiler. Orhan 
															Kemal, insanlığın 
															yarını adına görmek 
															istediklerini 
															çocukların 
															dünyasında 
															somutlaştırıyor. 
															Elli Kuruş 
															öyküsünde, yazara 
															elli kuruş borcu 
															olan bir çocuğun 
															ölmeden önce borcunu 
															vermeyi unutmayışı 
															bir dram olmakla 
															beraber, ahlakın ve 
															erdemin bir çocuğun 
															şahsında 
															somutlaşmasıdır. 
															Yazarın öyküdeki şu 
															satırları, 
															yaşamımızdaki çocuk 
															gerçekliğinin de 
															özetidir adeta: "Bir 
															başka çocuk 
															getiriyordu 
															gazetemi. Bu, ondan 
															da cılız, ondan da 
															üfürsen uçacak 
															gibiydi. Onun da 
															başka bir hikâyesi 
															vardı çocuk 
															omuzlarında 
															taşıdığı."(s. 76)
															
															
															
															UMUTLU GERÇEKÇİLİK
															Orhan Kemal, 
															kendisini gerçekçi 
															bir yazar olarak 
															tanımlarken önemli 
															bir farkının da 
															olduğunu söylüyor. 
															O, kendini "Aydınlık 
															gerçekçi" bir yazar 
															olarak tanımlar. 
															Yani, insana inanan, 
															yarını kurma 
															mücadelesinde 
															öncelikle insana 
															önemli bir rol veren 
															bir yazardır o. 
															İnsanlar her ne 
															kadar umutsuzsa da 
															onların ışıklı bir 
															tarafı vardır. O, 
															bunları 
															anlatmaktadır. "Önce 
															Ekmek" kitabındaki 
															Coni öyküsündeki şu 
															sözler buna 
															örnektir: "Ufak 
															tefek, kara kuru bir 
															adam. İçine 
															kapanmış, iyicene 
															kapanmış içine. 
															Dünyaya, insanlara, 
															insanların çeşitli 
															taşıtlar akan 
															caddelerine, 
															caddelerin 
															kıyılarındaki irili 
															ufaklı evlere, 
															dükkânlara, 
															mağazalara, 
															apartmanlara küsmüş. 
															Kavruk mu kavruk. 
															Ama bu küskünlük, 
															kavrukluk, saçlarını 
															ıslatıp ayna 
															karşısında sıkı 
															sıkıya taramasına 
															engel olamaz.(...)" 
															(s. 30) Duru bir 
															Türkçeyle yazılmış 
															öykülerde 
															dikkatimizi çeken 
															bir diğer nokta, 
															Orhan Kemal'in insan 
															psikolojisini 
															yansıtmaktaki 
															başarısı. "Avucunda 
															sinek. Kalktı. 
															Uzaklarda deniz, 
															yakınlarda kırmızı 
															topraklar, 
															yeşillikler içinde 
															köşkler, Kızıltoprak. 
															Görmüyordu. 
															Kanadından 
															yakalamıştı sineği. 
															Sinek tek kanadıyla 
															vızzz. Dönüyor, 
															dönüyor, 
															çırpınıyordu tek 
															kanadıyla. 
															Kaçamıyordu, 
															kaçamayacaktı, 
															kaçamazdı. Tutsaktı 
															sinek, tutsak!" 
															(Uzman, s. 104)Orhan 
															Kemal'in yaklaşık 40 
															yıl önce yayımlanmış 
															bu öyküleri hem 
															konularının 
															güncelliği hem 
															dildeki başarısıyla 
															Türk öykücülüğünün 
															kilometre 
															taşlarından biridir. 
															Önce Ekmek/Orhan 
															Kemal/ Everest Yay., 
															2007/ 110 s.