ORHAN 
																		KEMAL 
																		'i 
																		anlatıyor:
																		
																		
																		
																		Orhan 
																		Kemal'i 
																		tanıyordum 
																		ama, 
																		öylesine. 
																		Dünya 
																		gazetesinde 
																		çalışmaya 
																		başlayınca 
																		daha sık 
																		görmeye 
																		başladım. 
																		Hem 
																		Fikret 
																		Otyam'ın, 
																		hem de 
																		ağabeyim 
																		Şahap’ın 
																		çok 
																		yakın 
																		dostuydu, 
																		sık sık 
																		birlikte 
																		oluyorduk.
										
																		
Ben 
																		Dünya'dan 
																		ayrıldım, 
																		başka 
																		gazeteye 
																		geçtim, 
																		Fikret 
																		Ankara'ya 
																		yerleşti, 
																		ama 
																		birlikteliğimiz 
																		hep 
																		sürdü.
																		Çok para 
																		sıkıntısı 
																		çekiyordu. 
																		Bir gün 
																		gazetedeyken 
																		bana 
																		telefon 
																		etti,
																		— Bir 
																		yerden 
																		para 
																		aldım. 
																		Ben eve 
																		telefon 
																		ettim, 
																		sen de 
																		karını 
																		ara ve 
																		söyle, 
																		bu akşam 
																		birlikte 
																		bir 
																		yemek 
																		yiyelim. 
																		Ben seni 
																		gazeteden 
																		alırım, 
																		birlikte 
																		gideriz...
																		Buluştuk, 
																		Babıâli 
																		Meydanı'nda, 
																		İstanbul 
																		Reklam'ın 
																		önüne 
																		geldik, 
																		durdu:
																		— Yahu, 
																		şu işe 
																		bak, bir 
																		yerden 
																		para 
																		alınca 
																		sevinir 
																		olduk. 
																		Kitaplarım 
																		dünyanın 
																		kaç 
																		ülkesinde 
																		basıldı. 
																		Şu kadar 
																		yılda 
																		kaç eser 
																		yazmışım, 
																		hâlâ 
																		elimize 
																		biraz 
																		para 
																		geçince 
																		seviniyoruz. 
																		Şeytan 
																		diyor 
																		ki, 
																		bunları 
																		utandırmak 
																		için al 
																		üç beş 
																		sandık 
																		portakal, 
																		gel şu 
																		Babıâli 
																		Meydanı'nda 
																		portakal 
																		sat. Ama 
																		bunlar 
																		utanmazlar 
																		ki, 
																		mutlu 
																		olurlar. 
																		Onları 
																		da mutlu 
																		etmemek 
																		için hep 
																		ben 
																		mutsuz 
																		oluyorum