1950’lerden itibaren gerçekçi edebiyat adına bir iki tuğla konduysa malzemenin tamamına yakını Orhan Kemal’in inşaatından gelmiştir. Babası İttihat ve Terakki’den olduğu, daha sonra da Serbest Fırka denemesine katıldığı için ailecek ülke dışına sürgün edilen Orhan Kemal, gençlik yıllarında parasız pulsuz bir şekilde Türkiye’ye gelir. Ayakları toprağına basan ve edebiyatı da sürekli bu bereketli topraklar üzerine olan Orhan Kemal edebiyata şiirle başlar. Sonra yarı siyasi bir sebepten hapsi ziyaret eder. Ve orada hayran olduğu Nazım Hikmet’le tanışır. Sonra bizzat onun tavsiyesiyle şiiri bırakıp hikaye ve roman yazmaya başlar. Olaylar böylece doğar ve büyür.

Geçen ay Everest Yayınları Orhan Kemal kitaplarını yeniden basmaya başladı. Yeniden basım anlamsız bir şey olarak kabul edilebilir. Baskısı bitmeyen birçok yazarın farklı yayınevlerinden aynı kitaplarının piyasada olması pek de şık bir şey değil. Ucuz olan kazanıyor çünkü. Ancak diğer yayınevlerinin şu ana kadar yapmadığını yapan Everest, yazarın yayımlanmış yayımlanmamış notlarını ve iki tane yarım eserini toparlayarak yeni bir kitap ortaya çıkarmış. Şimdiye kadar çok az yazarımızın yarım eseri yayımlandı. Varsa bir Oğuz Atay’ın Eylembilim’i ve Sevgi Soysal’ın Hoş Geldin Ölüm’ü ilk akla gelir. Önemli Not!, günlükler ve üstüne biri Murtaza’nın devamı olmak üzere iki de yarım romandan oluşuyor. Yazarın biyografisi eserleri kadar önemliyse buna ‘Orhan Kemal’in mirası’ desek yanlış olmaz.