| 
										              
										Işık Öğütçü’nün, dedesi Abdülkadir 
										Kemali’nin anılarından hareketle yayına 
										hazırladığı kitap, Türk siyasetinin 
										kökenlerine içeriden bir bakış 
										edinmemizi sağlıyor. 
										
										             
										Orhan Kemal’in eserlerini yayımlayan 
										Epsilon Yayıncılık, diziye yazarın 
										babası Abdülkadir Kemali’nin günlüğü ile 
										devam ediyor. Kemali Bey’in 
										çocukluğundan Suriye’deki sürgün 
										hayatına dek anılarını tuttuğu defteri, 
										torun Işık Öğütçü yayına hazırladı. 
										Eyalet savcısı, ceza hukuku uzmanı, ilk 
										dönem milletvekili, kısa bir süre Adalet 
										Bakanı, İstiklal Mahkemesi reisi ve 
										sanığı, Ahali Fırkası’nın kurucusu 
										olarak karşımıza çıkan Abdülkadir 
										Kemali’nin kısa ama renkli yaşamı akıcı 
										bir dille okuyucunun beğenisine 
										sunuluyor. Ek bölümündeki fotoğraf ve 
										belgelerle zenginleştirilen kitap, Türk 
										siyasetinin ‘özgürlük âşığı’ önemli bir 
										köşetaşını yakından tanımamızı sağlıyor. 
										            Kitap 
										okuyucuyu 2.Meşrutiyet’ten 31 Mart’a, 
										Çanakkale Savaşı’ndan Büyük Millet 
										Meclisi’ne uzanan zevkli bir yolculuğa 
										çağırıyor. Kemali Bey, aykırı bir ruha 
										sahip. Özgürlüğe düşkünlüğü, onu üç 
										devrin yönetimiyle de kavgalı hale 
										getirir. Orhan Kemal’in babasına nasıl 
										da benzediğini tahmin etmek güç değil. 
										           
										Zor 
										işlerin adamı 
										
										        
										Kitap, Kemali Bey’in hayatını 
										gözler önüne sererken yakın tarihin 
										izlerini sürmemizi de sağlıyor. Savcılık 
										ve kaymakamlık yaparak Siirt’ten 
										Bilecik’e, Bursa’dan Basra’ya Osmanlı 
										topraklarını gezen Kemali Bey’in 
										anılarında Anadolu gerçeğini tüm 
										çıplaklığıyla bulmak mümkün. 
										            Zor 
										işlerin adamıdır Kemali Bey. Merkezde 
										İttihat ve Terakki’nin hoyratlığına 
										başkaldırarak hep ‘sorun’ çıkardığı için 
										en uzak, en isyankar beldelere 
										görevlendirilir. Oysa Kemali Bey, adalet 
										sağlandığı sürece halkın devletine bağlı 
										kaldığına yakından tanıklık eder. 
										İsyanların temelinde ise devlet 
										memurlarının yaptığı haksızlıkları 
										görür. Ona en çok dokunan da zaten, 
										özgürlük söylemiyle iktidara gelen 
										İttihat ve Terakki’nin birey 
										özgürlüklerini çiğnemede Abdülhamit 
										döneminden bir farkının olmamasıdır. 
										           
										Gönüllü 
										sürgün hayatı 
										            
										Kemali Bey, Cumhuriyet döneminde de 
										yoksul halkın ve kişilik haklarının 
										savunuculuğunu yaparak aykırı konuma 
										düşer. 1930’da çok partili hayata 
										geçildiği zannıyla kurduğu Ahali 
										Fırkası’nı Serbest Fırka’nın 
										kapatılmasıyla beraber fesheder ve 
										Suriye’de uzun bir gönüllü sürgün 
										hayatına başlar. 
										            
										Kemali Bey’in anıları, Türk siyasetinin 
										kökenlerine içeriden bir bakış 
										edinmemizi sağlıyor. 
										                         |