Ana Sayfa

İnternette Orhan Kemal


SABAH AKTÜEL PAZAR 1 ŞUBAT 2004

Refik DURBAŞ

ORHAN KEMAL VE BEKÇİ MURTAZA

RÜZGARA ALFABE

Orhan Kemal, Türk romanının başyapıtlarından "Murtaza"yı önceleri, yıllar yılı yaza boza on beş-yirmi sayfa kadar yazmıştır. Ellili yılların henüz başıdır ve Adana'dan İstanbul'a yeni gelmiştir. 18.10.1956'da Fikret Otyam'a yazdığı bir mektupta kendisini suyu çekilmiş değirmene benzemektedir. Odun-kömür parası yoktur, ev kirasını ödeyemez durumdadır. Eşi ve çocuklarına elbise alamamış, kendisi de geçen yıllardan kalan pardesü ile idare etmektedir.

İşbu ahval ve şeraitte iken bir gün Yaşar Kemal, Tunç Yalman'a "Murtaza" romanından söz eder. Yalman da ilgilenince Orhan Kemal, "Murtaza"yı verir, fakat gazetede yayımlanacağına hiç ihtimal vermiyordur. Tefrikaya başlansa bile dört günde bitecektir çünkü...

Ve "Murtaza" 1952'de Vatan gazetesinde tefrika edilerek, ardından da Varlık Yayınları arasında çıkacaktır.
Peki, neydi Orhan Kemal'in "ecel terleri döke döke yazdım" dediği ve yarattığı tip ile yıllardır hem sinemada, hem tiyatro sahnesinde, hem de kitap olarak okurların beğenisinde yer tutan bu romanın sırrı?
"Kendi kendime çokluk sormuşumdur" diyor Orhan Kemal, "Murtaza, komik bir tip olmakla birlikte, örneğin, bir soytarı mıdır?"

"Hayır", diye yanıtladıktan sonra da sırrını açıklıyor:
"Murtaza bence, elleri üzerinde yürümeyi olağan saymaya başlamış bir toplum, belki de bir dünyada, ayakları üzerinde yürüyen, başkalarının da böyle yürümeye zorlayan, kendi kendine inanmış bir kişidir. İçinde yaşadığı toplumla her an zıtlaşan, bitmez tükenmez çelişmelere düşen bir adam için toplum kalın bir çizgiyle kabaca ikiye ayrılmıştır; varlıklılar, yoksullar...

Murtaza kendisinin de yoksullardan olduğuna bakmadan, varlıklı kata gönlünü kaptırmıştır."
Ölümünden bir yıl kadar önce, 1969'da "Murtaza"nın Cem Yayınevi tarafından yapılan yeni baskısı için de şöyle diyecektir:

"Kitabın üzerinde 'roman' yazıyordu ama, o haliyle 'Murtaza' bir 'roman' değil olsa olsa bir 'büyük hikaye'ydi. Kitabın yüzseksen sayfalık hacminden dolayı söylemiyorum bunu. Salt, romanı roman yapan şeylerin eksikliğinden..." Elinde birçok malzeme vardır "Murtaza" üzerine...

İkinci cildini yazmaya niyetlenecektir ama ömrü vefa etmeyecektir...

"Murtaza", edebiyat dışında sinemada da kendisine yer bulacak ve önce 1965'te bizzat Orhan Kemal'in yazdığı senaryo ve Tunç Başaran'ın rejisiyle filme alınacaktır. "Murtaza"yı Müşfik Kenter'in canlandırdığı bu filmden sonra 1984'de Ali Özgentürk, Işık Özgentürk'ün senaryosu ile bir kez daha aktaracaktır "Murtaza"yı sinemaya...
Özgentürk'ün "Bekçi" adıyla çektiği filmde Murtaza'yı bu kez Müjdat Gezen canlandıracaktır.(Meraklısına not: Bu filmde benim de çok kısa bir rolüm vardır, fabrika müdürünün kapıcısı olarak...)

"Murtaza" romanının "Bekçi Murtaza" olarak bir de tiyatro macerası vardır 1967-71 arasında, özellikle Ankara sahnelerinde...

"Murtaza" şimdi bir kez daha sahnede..

Işıl Kasapoğlı, ki ömrünü tiyatroya vakfetmiş, Trabzon'dan Adana'ya, İzmit'ten Diyarbakır'a durup dinlenmeden koşuyor, tiyatro sevgisi aşılıyor. 10 Ekim 2002'den beri de Kocamustafapaşa'da eski Çevre Tiyatrosu binasında "Semaver Kumpanya" adıyla özverili çalışmalarını sürdürmekte... Geçen tiyatro sezonunda, iki büyük oyun, dört çocuk oyunu ve bir opera sahnelediler. Bünyesindeki 72 oyuncu ile Sheakespeare'in "Onikinci Gece2sini, Attar'ın "Kuşlar Meclisi"ni,dört çocuk oyununu seyircisiyle buluşturan "Semaver Kumpanya", yurt ve içinde çeşitli festivallere katıldı; onlara konsere, dans gösterimlerine, amatör grupların tiyatro oyunlarına ev sahipliği yaptı. Afife Jale ve Altan Erbulak tiyatro ödüllerini aldı.

"Murtaza", Günay Ertekin'in uyarlaması, Işıl Kasapoğlu ve Bülent Emin Yarar'ın yönetmenliği, Yavuz pekman ile Günay Ertekin'in dramaturjisi ile bir kez daha tiyatro sahnesinde.. Sahne tasarımını Metin Deniz'in, müziklerini Nejat Yavaşoğulları'nın gerçekleştirdiği oyunda "Semaver Kumpanya"nın tüm oyuncularının rolü bulunmakta...

Orhan Kemal ile ölümsüz yapıtı "Murtaza"ya sevgi ile Işık Kasapoğlu ve arkadaşlarının emeğine saygı, bu oyunu görmenizin iki önemli nedeni olabilir.. Olmalıdır da...

Üstelik, sezon sonuna, yani hazirana kadar da vaktiniz var...


info@orhankemal.org